YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/12817
KARAR NO : 2011/5038
KARAR TARİHİ : 20.05.2011
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı 3.kişi vekili, 21.İcra Müdürlüğünün 2009/15288 sayılı takip dosyasında, 2.3.2010 tarihinde haczedilen menkullerin müvekkiline ait olduğunu, haciz sırasında yurt dışında bulunan müvekkilinin haczi 2.4.2010 tarihinde öğrendiğini ileri sürerek haczin kaldırılması ile kötüniyet tazminatı talep etmiştir.
Mahkemece, evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda isihkak iddia eden 3.kişinin 2.3.2010 tarihinde yapılan hacze karşı da önce icra müdürlüğüne müracaat ederek istihkak iddiasında bulunması gerektiği, davacı 3.kişinin yasal prosedür doğrultusunda icra dairesinde istihkak iddiasında bulunmadan haczin kaldırılmasını istemeyeceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı 3.kişi, dava konusu mallar üzerine konulan haczin kaldırılmasını istemiştir. Her ne kadar icra memuru işleminin de iptalini istemiş ise de dilekçedeki açıklamalar dikkate alındığında uyuşmazlığın istihkak davasına ilişkin olduğu açıktır.
Olayların hukuksal açıdan değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi hakime aittir. Bir uyuşmazlıkta maddi olayın taraflarca yanlış nitelendirilmesi kendilerini ve hakimi bağlamaz. Hakim tarafların ileri sürdükleri maddi olay ve netice talepleri ile bağlı olup onların hukuki nitelendirmesi ile bağlı değildir.
HUMK.nun 76. maddesinin kapsadığı bu ilke ışığında uyuşmazlığın 3.kişinin istihkak davasına ilişkin olduğunun kabulü ile İİK.nun 97/11.maddesi hükmünce genel hükümler ve basit yargılama usulü uygulanarak başvurma harcı ve takip konusu alacak ile mahcuz malın değerinden hangisi az ise o değer üzerinden peşin nisbi karar harcı alınarak duruşma açılması, tarafların delillerinin toplanması gerekir. Kaldı ki, istihkak davaları İİK.nun 96. vd. maddelerince düzenlenmiş olup icra müdürlüğünce Kanunun 97.maddesi uyarınca prosedür işletilmeden önce davanın açılmasına engel bir durum olmadığı gibi görülmelerine de yasada engel bir kural bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı 3.kişi tarafından açılan bu davanın esası incelenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken davanın şikayet olarak görülüp duruşma açılmadan, evrak üzerinde inceleme yapılmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişiye geri verilmesine 20.5.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.