Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2010/12618 E. 2011/1944 K. 07.03.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/12618
KARAR NO : 2011/1944
KARAR TARİHİ : 07.03.2011

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı (3.kişi) vekili, davalı alacaklı tarafından borçlular aleyhine yapılan takipte, Ankara 3.İcra Müdürlüğünün 2005/155 Tal. sayılı dosyasından uygulanan haciz işleminde, borçlu ile ilgisi bulunmayan müvekkiline ait işyerindeki menkullerin haczedildiğini ileri sürerek, haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı (alacaklı) vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı (borçlu) …, davacının yanında işçi olarak çalıştığını, mahcuzlarla bir ilgisinin bulunmadığını savunmuş, diğer davalı ise cevap vermemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre; haciz yapılan takip adresinin borçlulara ödeme emrinin tebliğ edildiği adres olduğu, daha önce de aynı yerde yapılan hacizlerde borçlunun hazır bulunduğu, mülkiyet karinesinin alacaklı yararına olduğu, davacı tarafından bu karinenin aksinin kesin ve inandırıcı delillerle ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine, takip fiilen durdurulmuş olduğundan davacı 3.kişinin asıl alacak miktarı olan 5.500,00 TL.nın % 40 oranında tazminata mahkumiyetine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı 3.kişi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-) Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.
İİK.nun 97/3.maddesine göre “Takibin talikine karar verilirse, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına (İİK.Md.97/13) karşı davacıdan 36. maddede gösterilen teminat alınır.” hükmü öngörülmüştür.Anılan madde gereğince, mahkemece teminat alınarak takibin ertelenmesi kararı verilmişse, haczedilen mal veya hakka ilişkin takip işlemleri ertelenmiş sayılır. Ancak, takip işlemlerinin ertelenmiş sayılması için, İİK.nun 97/3. maddesi uyarınca alacaklının muhtemel zararı karşılığı 36. maddede gösterilen teminatın alınması zorunludur.İcra Mahkemesince takibin ertelenmesine karar vermiş olmasına karşın, 3.kişiden teminat alınması kararlaştırılmamış veya karar altına alınmış olsa bile bu teminat 3.kişi tarafından yatırılmamışsa, İcra Müdürlüğü takibe devam eder. Çünkü böyle bir durumda istihkak davası yüzünden alacağın tahsilinin geciktiğinden söz edilemez.
Somut olayda, mahkemece takibin ertelenmesine karar verilmiş olmasına rağmen, teminat belirlenmediğinden davacının %40 tazminatla sorumlu tutulmasına ilişkin İİK.nun 97/13. maddesi koşulları alacaklı yararına oluşmamıştır. Bu nedenle davacının tazminatla sorumlu tutulması doğru değildir.Bu yön usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiş ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirir nitelikte görülmediğinden, HUMK 438/7.maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ; Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, davacı 3.kişi vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bette açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının davacının tazminata mahkumiyetine ilişkin olan (2) nolu bendinin tümüyle hükümden çıkarılmasına ve hükmün davacı yararına düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2,80 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı 3.kişiden alınmasına 7.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.