YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/12372
KARAR NO : 2011/4370
KARAR TARİHİ : 05.05.2011
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi,
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, trafik sigortası bulunmayan aracın neden olduğu kaza sonucunda davacıların desteğinin hayatını kaybettiğini ileri sürerek, ıslah dilekçesi ile toplam 14.461,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, süresinde zamanaşımı definde bulunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zararın tazmini istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Sorumluluğa İlişkin Anlaşmalar” başlıklı 111 nci maddesinde, tazminat miktarlarına ilişkin anlaşmaların iptali koşulu belirlenmiştir.
Anılan düzenlemeye göre, “bu Kanun’da öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilir” hükmüne yer verilmiştir.
Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıl-
dığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir.
Somut uyuşmazlıkta, 28.1.2007 kaza tarihi, 4.7.2007 ibra tarihi, 11.7.2007 ise ödeme tarihi olup, dava ise 25.2.2010 tarihinde açılmıştır. Davalı dava dilekçesini kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren süresinde verdiği cevap dilekçesinde zamanaşımı definde bulunmuştur.
Yukarıda açıklanan yasa hükmüne göre davacı ödemenin (ibranın) yapıldığı tarihten itibaren 2 yıllık süre içerisinde ibranamenin iptali için dava açması gerekirken, bu süre geçtikten sonra 25.02.2010 tarihinde açılmış olması nedeniyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 5.5.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.