Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2010/12199 E. 2011/2285 K. 15.03.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/12199
KARAR NO : 2011/2285
KARAR TARİHİ : 15.03.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 15.3.2011 Salı günü davacı … vekili Avukat … geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı borçlu Ali Yusuf aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazını davalı eşi Esra’ya satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın dayanağı takibe konu edilen çeklerin tasarrufun borcun doğumundan sonraya ait olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1-Tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava önkoşulu olup mahkemece res’en araştırılmalıdır. Dava koşulu gerçekleşmediği takdirde işin esası hakkında hüküm kurulamaz. Somut olayda davanın dayanağı takipteki çeklerin keşide tarihi şeklen tasarruf tarihinden sonra olsa da uygulamada çeklerin vadeli olarak düzenledikleri gerçeği nazara alınarak alacaklı ile borçlu arasındaki temel ilişkinin ne olduğu, çeklerin keşide tarihinden önce düzenlenip düzenlenmediği hususu yeterince araştırılmamıştır. Davacı vekili temyiz dilekçesine ekli olarak sunduğu çek tevdii bordrosundan takip konusu çeklerin tasarruf tarihinden önce düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda tasarrufun, borcun doğumundan sonra yapıldığı düşünülmeli davanın diğer koşulları araştırılmalı ve taşınmazın davalı …’nın elinden çıkmış olduğu iddiası üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
2- Kabule göre de; dava koşulu olan, alacağın, tasarruf tarihinden önce doğmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği halde nisbi vekalet ücretine karar verilmesi de isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 825,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15.3.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.