YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/12194
KARAR NO : 2011/5092
KARAR TARİHİ : 23.05.2011
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.Kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı (3.kişi) vekili, davalı alacaklı tarafından müvekkilinin kardeşi olan dava dışı borçlu aleyhine Bakırköy 11.İcra Müdürlüğünün 2009/2175 Esas sayılı dosyasından yapılan takipte, borçlu ile ilgisi bulunmayan müvekkiline ait işyerindeki menkullerin haczedildiğini ileri sürerek, haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı (alacaklı) vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, haczin borçlunun huzurunda yapıldığı, davacı 3.kişinin dava konusu malları nasıl edindiği ve borçlunun nezdinde bulunmasını gerektiren hukuki ve fiili gerekçeleri gösterip ispat etmek zorunda olmasına karşın davasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı (3.kişi) vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı (3.kişi) vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-)Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.
İstihkak davalarında takip konusu alacak tutarı ile haczedilen malın değerinden hangisi daha az ise, o değer üze-
rinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin III.kısmına göre nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Bu durumda; mahkemece, davalı alacaklı yararına takip konusu alacak miktarından daha az olan mahcuz malların değeri 11.550,00 TL. üzerinden nispi vekalet ücreti hesaplanması gerekirken, davacı taraf aleyhine yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiş ise de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hüküm fıkrasının aşağıda belirtildiği şekilde ve HUMK.nun 438/7.maddesi uyarınca düzeltilmiş haliyle onanması gerekmiştir.
SONUÇ; Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı 3.kişi vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının vekalet ücreti ile ilgili olan (3) nolu bendindeki “2.552,90 TL.” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “1.386,00 TL.” ibaresinin yazılmasına ve hükmün davacı taraf yararına düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1,25 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı 3.kişiden alınmasına 23.5.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.