Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2010/12043 E. 2011/2520 K. 21.03.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/12043
KARAR NO : 2011/2520
KARAR TARİHİ : 21.03.2011

MAHKEMESİ : Adana Asliye 3. Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı … vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 15.3.2011 Salı günü davacı vekili Av. … ve … geldi. Davalı … vekili Av…. geldi. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı ve davalı … vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi gereği düşünüldü.

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı borçlu…. İnşaat Turizm İth.İhr.Taah.Ltd.Şti ve Erdinç aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak mal bulunamadığını ileri sürerek borçlu Şirket’in, dava konusu taşınmaz üzerindeki 13, 14, 16, 17 ve 18 numaralı işyerlerini diğer davalı Bekir’e satışına ilişkin tasarrufların iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı Bekir vekili ve dahili davalılar vekilleri davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı borçlu Şirket ve Erdinç usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, taşınmazların satış bedeli ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı Bekir vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece bedel farkı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir.
Davacının alacağının 01/07/2006 tarihinde düzenlenen adi bir satış sözleşmesinden kaynaklandığı ileri sürülmüş ise de davalı 3. kişi vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde ve aşamalarda bu ilişkinin gerçek olmadığı savunulmuştur. Bu savunmaya değer verilerek davacı …’in alacağının gerçek bir alacak olup olmadığının araştırılmasına yönelik olarak yurt dışında çalıştığı süreler içinde Türkiye’ye para gönderip göndermediği, para göndermiş ise miktarının ne kadar olduğu, takibe konu edilen 350.000 TL’nin ülkeye girişinin olup olmadığı belirlenmemiştir.
Davacı …’in davalı … İnşaat Ltd. Şti’de 2006/ yılının 6, 7 ve 8. aylarında sigortalı olarak çalıştığına dair kayıtlar dosya içerisinde mevcut olup takibe konu edilen miktarın bu çalışma ile biriktirilemeyeceği açıktır. Şayet davacı tarafından bu paranın temin edildiği ve taşınmaz alımında kullanıldığı belirlenir ise davalı 3. kişi Bekir’in davalı Şirket’ten satın aldığı daire ve dükkânların sayısı ile yapılan ödemelerin hangisinin ya da hangilerinin dava konusu taşınmazlarla ilgili olduğunun tespit edilmesi ve bu ödemelerle birlikte bedel farkının oluşup oluşmayacağının tespit edilmesi gerekir. Eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Bekir vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 825,00 TL veklet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı …’a verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan diğer davalılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 21.3.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.