YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/11241
KARAR NO : 2010/11194
KARAR TARİHİ : 16.12.2010
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar Yakup, Zeynep, Umut ve … tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracı sürücü belgesi olmaksızın kullanan davalıların murisi olan sürücünün kusurlu hareketi ile meydana gelen kaza nedeniyle davacının ödediği 5.750 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kabulü ile, 5.750 TL tazminatın ödeme tarihi olan 08/09/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar Yakup, Zeynep, Umut ve … taragından temyiz edilmiştir.
Davacıların murisi olup trafik kazası sonucu ölen…’e ait … plakalı kamyonun trafik kayıtlarında işleten adresi “yeni mahalle bağlarbaşı 6.sk, no: 6 Van” olarak gözüktüğü için mahkemece davalılar için de bu adrese Tebligat Yasasının 35. maddesine göre dava dilekçesinin tebliği yapılmaya çalışılmış ancak, araç malik ölmüş olup davalıların işleten sıfatları bulunmadığından davalıların gerçek ikametgah adreslerine usulüne uygun tebligat yapılması gerekir. Davalılar Muş/Bulanık nüfusuna kayıtlı olup, temyiz dilekçesi ile ikametgahlarının “değirmen suyu köyü Bulanık/ Muş” olduğunu belirtmişlerdir. Davalıların ikametgahları usulünce araştırılarak duruşma gün ve saatini
2010/11241
2010/11194
gösterir davetiyenin bu adrese tebliği gerekirdi. Bu durum yerine getirilmeyerek davalıların savunmasını yapma ve kanıtlarını ileri sürme olanağı kendilerine tanınmadan gıyaplarında yapılan yargılama ile hüküm kurulmuştur. Anayasa’nın 36/1. maddesinde teminat altına alınan savunma hakkı ile (18.05.1954 tarihinde ana metnini imzalayıp, 25.09.1989 tarih,89/14563 sayılı kararnameyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bağlayıcı yetkisini tanıyan Ülkemizde de geçerlilik kazanmış bulunan AİHS’nin 6. maddesinde de düzenlenen) adil yargılanma hakkına aykırılık teşkil etmektedir. Diğer yandan HUMK.nun 73. madde hükmüne göre, kanunun gösterdiği istisnalar haricinden hakim her iki tarafı istima veyahut iddia ve müdafaalarını beyan etmeleri için kanuni şekillere göre davet etmedikçe hükmünü veremez.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü davalılar Yakup, Zeynep, Umut ve …’in temyiz itirazlarının kabulü ile kararın bu davalılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair bozma nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar Yakup, Zeynep, Umut ve Seven’e geri verilmesine 16.12.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.