Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2010/11231 E. 2011/3937 K. 26.04.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/11231
KARAR NO : 2011/3937
KARAR TARİHİ : 26.04.2011

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı (alacaklı) vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 26.4.2011 Salı günü davacı alacaklı … vekili Avukat … ve Avukat … geldi. Davalı 3.kişi taraftan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-

Davacı alacaklı vekili, Antalya 7. İcra Müdürlüğünün 2008/11811 takip sayılı dosyasından, borçlu şirketin işyerindeki malların 13.11.2009 tarihli haczi sırasında 3.kişi şirket lehine istihkak iddiasında bulunulduğunu belirterek, İİK”nun 99. maddesine dayalı olarak 3.kişinin istihkak iddiasının reddi ile davasının kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı 3.kişi vekili, haciz adresinin borçlu ile ilgisi olmadığını, dava konusu malları finansal kiralama sözleşmesi ile aldığını ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, borçlu şirketin haciz adresi ile ilgisinin saptanamadığı ve alacaklının malların borçluya ait olduğunu ispatlayamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alacaklı tarafından İİK’nun 99. maddesine dayalı olarak açılan 3.kişinin istihkak iddiasının reddine ilişkindir.
Dava konusu mallar, 13.11.2009 tarihinde borç kaynağı ilamda belirtilen ve borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste, davacı şirket temsilcisi Kasım Baydemir huzurunda haczedilmiştir. İİK”nun 97/a maddesi birinci fıkra ikinci cümlesi gereğince haczedilen taşınır mal borçlu ve 3.kişinin birlikte elinde bulundurmaları durumunda borçlu malın maliki sayılır. İcra müdürünün hatalı işlemi sonucu alacaklının dava açmak zorunda bırakılması ispat külfetinin yer değiştirmesine neden olamaz. Mülkiyet karinesinin aksinin 3.kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle ispatlanması gerekmektedir.
Dosya içerisinde mevcut Ticaret Sicil Kayıtlarından davalı ve borçlu şirketlerin borç doğumundan çok önce kuruldukları ortakları arasında organik bağın bulunduğu kendilerini kardeş kuruluş olarak tanımladıkları anlaşılmaktadır. Davacı 3.kişi şirket, hacizli makinelerin 16.10.2005 tarihinde Finansal Kiralama sözleşmesi ile kiraladığını ve daha sonra mülkiyetini kazandığını ileri sürmüştür.
Yapılacak iş, dava konusu hacizli makinelerden anlayan teknik bilirkişi aracılığı ile, mahallinde keşif yapılarak, hacizli makinelerin finansal kiralama sözleşmesi kapsamında kalıp kalmadığı saptanmalı, sözleşme kapsamında kalması halinde finansal kiralama sözleşmesindeki kiralayan konumundaki Yapı ve Kredi bankasından sözleşme kapsamındaki malların mülkiyetinin 3.kişiye geçip geçmediği sorularak, sonuca göre karar verilmesinden ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı alacaklı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm BOZULMASINA, 825,00 TL. vekalet ücretinin davalı 3.kişiden alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacı alacaklıya verilmesine peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı alacaklıya geri verilmesine 26.4.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.