YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/11
KARAR NO : 2010/2090
KARAR TARİHİ : 09.03.2010
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının trafik sigorta poliçesi ile sigortaladığı araçta yolcu olan müvekkilinin eşinin, meydana gelen kaza sonucunda hayatını kaybettiğini, davacının tazminat alacağının % 20’sinin diğer davacıya temlik ettiğini ileri sürerek, ıslah dilekçesi ile 40.511,41 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, kazanın meydana gelmesinde müteveffanın kusuru bulunmadığı, davacı eşin destekten yoksun kaldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 40.511,41 TL’nin % 20’si davacı şirkete ait olmak üzere davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların, desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Somut uyuşmazlıkta, davacıların desteğinin serbest pazarcılık yaptığı ve muhtarlık tarafından mahkemeye verilen yazı içeriğine göre, aylık 600,00 TL gelir elde ettiği kabul edilmiştir. Ancak muhtarlık tarafından sunulan soyut yazı içeriği desteğin gelirini kanıtlamak için tek başına yeterli
delil olarak kabul edilemez. Bu nedenle, davacılar tarafından gelirin kanıtlanmasına yönelik olarak sunulacak diğer tüm kanıtlar da toplanarak sonucuna göre net gelir belirlenmeli, elde edilen gelirin kanıtlanamaması halinde ise asgari ücret düzeyinde gelir ettiğinin kabulü ile sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkmece, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
2-Ayrıca, davacılar vekili dava dilekçesi ile, hükmedilecek tazminatın reeskont faiz ile birikte tahsilini talep etmiş olup, ticari temerrüd faizi- avans faizi talep edilmediği halde HUMK’nun 74. maddesine aykırı olarak ticari temerrüd-avans faizine hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 ve 2 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 9.3.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.