YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/10915
KARAR NO : 2011/4553
KARAR TARİHİ : 10.05.2011
-Y A R G I T A Y İ L A M I –
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait aracın davalı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, aracın meydana gelen kazada ağır hasar gördüğünü, hasar bedelinin sigortalıya ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000 TL tazminatın ekspertiz rapor tarihinden işleyecek ticari reeskont faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 24.138,29 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, davacıya ait araç sürücüsünün kaza sırasında alkollü olduğunu, kazanın alkolün etkisi ile meydana geldiğini, kaza saatindeki alkol oranının tespiti için kazanın gerçek saatinin belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile; 10.000 TL tazminata 16.1.2009 tarihinden, ıslah edilen 8.066,81 TL ıslah tarihinden toplam 18.066,81 TL tazminatın avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Davacı, davalı … şirketine kasko sigortası ile sigortalı araçta uğranılan kaza sonucu oluşan hasarın tazmini istemine ilişkindir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda yedek parça bedeli üzerinden kıymet kazanma tenzili yapılarak hasar bedeli belirlenmiş ve buna göre mahkemece dava kısmen kabul edilmiştir. Ancak taraflar arasında düzenlenen kasko sigorta poliçesinin özel şartlar bölümünde kısmi hasarlarda tazminata kıymet kazanma tenzili uygulanmayacağı kararlaştırılmıştır.
Mahkemece poliçede yazılı özel şart gözetilerek davacının zararı belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Dava kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Kasko sigorta şirketi hasar miktarına ilişkin belgelerin kendisine verilmesinden itibaren en geç 15 gün içinde gerekli incelemeleri tamamlayıp, hasar ve tazminat miktarını tespit edip sigortalıya bildirmek zorundadır. Dolayısıyla, sigortalı araçtaki hasarın belirlenmesi bir incelemeyi gerektirmektedir. Bu nedenle, gerçek zararın tespitinden sonra sigorta şirketinin temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. O halde, ihbar tarihinden itibaren 15 gün sonrasında veya en erken ekspertiz raporu düzenleme tarihinde gerçek zararı öğrenerek, tazmin yükümlülüğü doğduğu ve bu tarih itibariyle temerrüde düştüğünün kabulü ile buna göre hüküm kurulması gerekirken, ekspertiz rapor tarihine 15 gün eklenerek ve ıslah edilen kısım için ıslah tarihinden faiz uygulanması doğru değildir.
SONUÇ; Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 804,80 TL kalan harcın temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 10.5.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.