YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/10910
KARAR NO : 2011/2837
KARAR TARİHİ : 29.03.2011
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı olduğu aracın müvekkiline ait araca çarpması nedeniyle aracın ağır hasar gördüğünü belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 9.000 TL.tazminatın faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı … şirketi vekili davanın reddini savunmuş, diğer davalı duruşmalara katılmamış, savunma yapmamıştır.
Mahkemece,toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 2.739,30 TL. tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalının sağdan gelen araca geçiş önceliği vermemesi nedeniyle % 75 oranında kusurlu olduğu, davacı sigortalısına ait araç sürücüsünün ise kavşağa yaklaşırken hızını azaltmaması nedeniyle %25 oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir. Kazadan sonra taraflarca düzenlenen kaza tutanağında davalı sürücüsü sağa döndüğü sırada kazanın meydana geldiğini belirtmiş, davacı sürücüsü ise diğer aracın aniden önüne çıktığını belirtmiştir. Davacı tarafından dosyaya sunulan olay yeri fotoğrafına göre olay yerinin üçlü kavşak olduğu, davacıya ait aracın düz seyrettiği, davalıya ait aracın sağa dönerek davacının seyrettiği yola katıldığı anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporu olayın oluş şekline kaza tutanağı krokisinde belirtilen yol durumuna, tarafların beyanlarına uygun değildir.
Mahkemece mahallinde keşif yapılarak yolun ana yol, tali yol olup olmadığı, kavşağın özelliği tespit edilerek tarafların kusur oranlarının belirlenmesi için kusur uzmanı bilirkişiden ayrıntılı denetime açık, gerekçeli çelişkiyi giderici rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 29.3.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.