YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/10596
KARAR NO : 2011/1184
KARAR TARİHİ : 15.02.2011
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiş, davalı … vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 8.2.2011 Salı günü davacı ve davalı … tarafından gelen olmadı. Davalı … vekili Avukat …geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı … vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının işleteni-sürücüsü ve ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın neden olduğu kaza sonucunda müvekkilinin yaralandığını ileri sürerek, ıslah dilekçesi ile 97.625,71 TL maddi tazminatın ve 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilleri, davacının kusurlu olduğunu, talep edien tazminatın fahiş olduğunu savunmuştur.
Davalı … şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne, 97.625,71 TL maddi tazminatın ve 1.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan sigorta şirketi maddi tazminattan sorumlu olmak üzere davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı … vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışındakalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacı, 20.07.2005 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanmış, daha sonra 22.05.2006 tarihinde meydana gelen dava dışı trafik kazası nedeni ile de yaralanmış, her iki yaralanması sonucunda bedensel çalışma gücü kaybına uğramıştır. Hükme esas alınan sağlık kurulu raporunda, davacının dava konusu ilk kaza sonrasında % 43,8 oranında, ikinci kazadan sonra ise %38,35 oranında işgücü kaybına uğradığı belirtilmiştir. Davalı vekili tarafından, ilk kaza sonrasında meydana gelen ikinci kazanın maluliyet oranını artırdığı itirazında bulunulmuştur. O halde Adli Tıp Kurumu’ndan davacının ilk kaza nedeni ile uğradığı işgücü kaybının Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü esasları dikkate alınarak belirlenmeli ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
3-Ayrıca, davacı hakkında yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırılmasında, davacının motosiklet tamircisi olduğu belirtilmiş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının geliri, bu araştırma sonucunda belirlenen yaklaşık gelirin ortalaması alınarak hesaplama yapılmıştır. Davacı tanığının beyanında belirttiği ise belirlenen bu gelirin çok üzerinde olduğu belirtilmiştir. O halde, davacının çalışma biçimi, işyerinin kendisine ait olup olmadığı, varsa işyeri kapasitesi, çevresel koşulları dikkate alınarak ilgili kurumlarda kayıtlar da incelenmek sureti ile davacının bedensel çalışma gücüne dayalı net geliri tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
4-Davalı … şirketi vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Davalı …Ş haksız fiil tarihinden itibaren temerrüt faizi ile sorumlu tutulmuştur. İhtiyari mali sorumluluk sigortacısının sigorta bedelini ödeme borcunun 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 100.maddesinde aynı kanunun 98 ve 99.maddelerine atıf yapılmamış olması ve genel şartlarda da bu hükümlere paralel bir düzenleme bulunmaması nedeniyle bu tür sigortada tazminat alacağının muacceliyeti genel hükümlere göre saptanmalıdır.
Sigortacının sigorta bedelini ödeme borcu, T.T.K.nun 1299.maddesi hükmü uyarınca, rizikonun gerçekleştiğini sigortacıya ihbar borcunun aynı yasanın 1292.maddesi hükmünce doğduğu tarihte muaccel olur. O halde davalı …Ş.ne davacı tarafından dava tarihinden önce yapılmış bir
ihbar bulunup bulunmadığının tespiti ile yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda temerrüt tarihinin belirlenmesi, ihbar bulunmadığı taktirde dava tarihi ile temerrüde düşürülmüş olduğunun kabulü gerekirken yazılı olduğu şekilde davalı … şirketinin haksız fiil tarihinden itibaren faizden sorumlu tutulması da doğru görülmemiştir.
5-Sigorta şirketi aleyhine hükmedilen tazminat, toplam tazminattan azdır. Bu nedenle, yargılama harcı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden sigorta şirketinin sorumluluğu, sigorta şirketinin sorumlu olduğu tutarın, toplam tazminata oranı dahilinde olmalıdır. Anılan husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin, 4 ve 5 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı …Ş vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, 825,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı …’ye geri verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı … yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 15.2.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.