Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2010/10211 E. 2010/11062 K. 16.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/10211
KARAR NO : 2010/11062
KARAR TARİHİ : 16.12.2010

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün davalı …’nin süresi dışında, diğer davalının süresi içinde temyiz etmiş olması üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko sigortalı araçta meydana gelen 21.502 TL hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, davalı sürücünün olayda %100 oranında kusurlu olduğunu, aracın 9.877 TL sovtaj bedeli ile davalı aracının trafik sigortasınca ödenen 6.000 TL’nin mahsubu ile bakiye 5.625 TL’nin ödeme tarihinden işleyecek reeskont faiazi ile davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı … ödeme gücünün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Ltd. Şti temsilcisi olayla ilgilerinin bulunmadığını, davalı aracının trafikte adına kayıtlı olduğu … Ltd. Şti.’nin … Ltd. Şti olarak faaliyetini devam ettirdiğini bildirmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 5.623 TL tazminatın ödeme tarihinden işleyecek reeskont faizi ile davalı … ve … Ltd. Şti.’nden tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Yerel mahkeme hükmü davalı …’ye 16.6.2009 tarihinde tebliğ edilmiş; temyiz dilekçesi HUMK’nun 437.maddesinde öngörülen 8 günlük yasal süre geçirildikten sonra temyiz defterine kaydedilmiş ve 25.6.2009 tarihinde harç
2010/10211
2010/11062
yatırılmıştır. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da karar verilebileceğinden süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-Aleyhine, hüküm tesis edilen … Ltd. Şti temsilcisinin temyizine gelince;
Dava, TTK’nun 1301.maddesine dayanılarak açılan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Dava dilekçesinde işleten sıfatı ile … Ltd. Şti aleyhine dava açılmış; davacı vekilinin 2.12.2008 tarihli oturumda davalı şirketin kazadan sonra … olarak isim değiştirdiğini, yeni şirkete tebligat yapılmasını talep etmesi üzerine, olayla ve dava dilekçesinde aleyhine dava açılan şirkette ilgisi olmadığını yargılamanın her aşamasında ileri süren … Ltd. Şti hakkında yargılamaya devam edilerek aleyhine hüküm kurulmuştur.
Aydın Ticaret Sicil Memurluğundan getirtilen ticaret sicili gazeteleri ve diğer belgelere göre, aleyhine dava açılan kazaya karışan aracın işleteni … Ltd. Şti.’nin ünvanı 27.12.2007 tarihinde (olay tarihinden sonra) … Ltd. Şti olarak değiştirilmiştir.
Yine davacı vekilinin talebi üzerine dava dilekçesinin tebliği ile hakkında yargılama yapılan … Ltd. Şti.’nin 11.5.2007 olay tarihinden sonra 16.5.2007 tarihinde ticaret siciline tescil edildiği, 8.11.2007 tarihinde yapılan ünvan değişikliği ile … Ltd. Şti ünvanını aldığı anlaşılmaktadır.
Hüküm sadece davada taraf olanlara yönelik olarak verilebilir. Bu kural uyarınca dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen taraf, dava açıldıktan sonra ek bir dilekçe veya dava dilekçesinin tebliği ile davaya dahil edilemeyeceği gibi, mecburi dava arkadaşlığı dışında ıslah yolu ile dahi taraf değiştirilemez.
2010/10211
2010/11062
Ticaret sicili kayıtlarına göre dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen şirket ile aleyhine hüküm kurulan şirketler birbirinden ayrı tüzel kişiliklerdir. Bu durumda mahkemece husumet hususunun değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı …’nin temyiz isteminin süre yönünden reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Özel Işık Güven Mat. Taşıt. Sür. Kursu San. Tic. Ltd. Şti temsilcisinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …’ye geri verilmesine 16.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.