Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2009/9963 E. 2010/707 K. 02.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/9963
KARAR NO : 2010/707
KARAR TARİHİ : 02.02.2010

MAHKEMESİ :… Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı borçlu …’nin amme alacağının tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla … parselde kayıtlı taşınmazını 4.10.2000 tarihinde kardeşi davalı …’e, 512 Ada, 2 parselde kayıtlı taşınmazını 21.11.2003 tarihinde yeğeni davalı …’a sattığını belirterek, tasarrufun iptalini dava ve talep etmiştir.
Davalı … savunma yapmamıştır.
Davalılar … ve … vekili davanın 2 ve 5 yıllık süreler içinde açılmadığını, satışın bedelle yapıldığını, satış bedelleriyle borçlunun banka borçlarını ödediğini, davalı …’in dava konusu taşınmaza üç katlı bina yaptığını ve orada oturduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre davanın 6183 sayılı Yasanın 26, 27 ve 29.maddelerde öngörülen süre içinde açılmadığı gerekçesiyle davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6183 sayılı AATÜHK’nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1- Dosya içeriğine kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı borçlu tarafından kardeşi …’e yapılan 4.10.2000 tarihli tasarrufla ilgili olarak 6183 sayılı Yasanın 26.maddesinde öngörülen 5 yıllık hakdüşürücü süre içinde dava açılmamış bulunmasına göre, davacı vekilinin borçlu ile kardeşi … arasındaki tasarruf yönünden yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle dava konusu 7 ada 6 parselde kayıtlı taşınmazlarıyla hükmün ONANMASINA,
2- Davacı vekilinin; borçlu tarafından yeğeni …’a sattığı dava konusu 512 Ada 2 parselle ilgili temyiz itirazlarına gelince; 6183 sayılı Yasanın 30.maddesinde borçlunun malı bulunmadığı veya borca yetmediği takdirde amme alacağının bir kısmının veya tamamının tahsiline imkan bırakmamak maksadıyla borçlu tarafından yapılan bir taraflı muamelelerle borçlunun maksadını bilen veya bilmesi lazım gelen kimselerle yapılan bütün muamelelerin tarihleri ne olursa olsun hükümsüz olduğu düzenlenmiştir.
Somut olayda davalı … 1997-2000 yılları arasındaki vergi borcunu 22.3.2003 tarihli dilekçesiyle 4811 sayılı Vergi Barışı Kanunundan yararlanarak 2003 yılı Mart ayından başlamak üzere taksitlendirmiş, ancak taksitlerini ödememiştir. Dava konusu 512 Ada 2 parseli borcun doğumundan sonra 21.11.2003 tarihinde yeğeni Serpil’e satmıştır. Bu parsel yönünden dava 6183 sayılı Yasanın 26.maddesinde öngörülen 5 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığından borçlunun yeğeni Serpil’e yaptığı tasarruf yönünden 6183 sayılı Yasanın 30.maddesi gereğince araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle borçlunun kardeşi …’e yaptığı tasarruf yönünden davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile borçlunun yeğeni …’a yaptığı tasarruf yönünden usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün BOZULMASINA 2.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.