Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2009/9956 E. 2010/2239 K. 15.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/9956
KARAR NO : 2010/2239
KARAR TARİHİ : 15.03.2010

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalı tarafa zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın dava dışı sürücüsünün kusurlu hareketi ile meydana gelen kazada desteklerinin öldüğünü , daha önce açılan davada (Ordu 2.AHM 2003/455) bilirkişi raporu ile davacıların destek zararının 2.837,52 TL olduğunun tespit edildiğini ancak mahkemece taleple bağlı kalınarak 410 TL maddi tazminata hükmedildiğini açıklayıp, fazlaya dair haklarını saklı tutarak 2.437,52 TL maddi tazminatın, 24.05.2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … şirketi vekili, davanın zamanaşımı nedeniyle reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kabulü ile, davacılar için toplam 2.437,27 TL’nin 24.05.2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
2918 sayılı Yasa’nın 109/2.maddesi hükmüne göre, dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.
Dava konusu olayda da, TCK.nda öngörülen beş yıllık zamanaşımı süresi uygulanacak olup, bu süre, fiil ve failin öğrenildiği 20.2.2002 olan kaza tarihinden itibaren işlemeye başlayacaktır. Bu durumda, davanın zamanaşımına uğraması nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Bozma kapsamına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma kapsamına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 15.3.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.