Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2009/9126 E. 2010/753 K. 04.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/9126
KARAR NO : 2010/753
KARAR TARİHİ : 04.02.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı, davalılardan … Ağaç Mamulleri A.Ş.den olan alacağı nedeniyle hakkında yaptığı icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını,ancak borçlu şirkete ait fabrika binasını ve arazisini davalılardan…Ltd. Şti.nin ortağı olan …’ya sattığını, borçlu şirket ortağı …’ün de şirketin şube ismini değiştirerek üzerine aldığını savunarak yapılan tasarrufların iptalini talep etmiştir.
Davalılardan … ve … Ltd. Şti. taşınmazları gerçek değeri ile satın aldıklarını, borçlu şirketin taşınmaz üzerindeki haciz ve ipotek bedellerini ödediklerini, satışta muvazaa bulunmadığını savunarak davanın reddini istemişler, diğer davalılar cevap vermemişlerdir.
Mahkemece davalıların kötü niyetinin kanıtlanamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece davalıların kötü niyetinin kanıtlanamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. İİK.nun 280/1 maddesi borçlunun alacaklılarına zarar verme kastı ile yaptığı tüm işlemler borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptal edileceği öngörülmüş, yine iptali istenen tasarrufun ticari işletme niteliğinde olması halinde aynı yasanın 280/son maddesinde işyerini devir alan şahsın borçlunun alacaklılarını ızrar kastını bildiği ve borçlunun da ızrar kastı ile hareket ettiği kabul olunacağından bu karinenin an-
cak iptal davasını açan alacaklıya devir tarihinden en az üç ay evvel keyfiyetin yazılı olarak bildirildiğini veya ticari işletmenin bulunduğu yerde görülebilir levhaları asmakla birlikte ticaret sicili gazetesi ile bu mümkün olmadığı takdirde bütün alacaklıların ıttılaını temin edecek şekilde münasip vasıtalarla ilan olunduğunu isbatla çürütülebileceğinin belirtilmiştir. Somut olayda 3. kişi konumunda bulunan davalı …’nın borçlu davalı …Ş.nin mali durumu ile alacaklıları ızrar kastını bilen veya bilebilecek kişilerden olup olmadığı yönünde araştırma yapılmamış, tasarrufa konu taşınmazın atölye niteliğinde olduğu dosya içeriğinden anlaşıldığı halde İİK.nun 280/son maddesinin uygulama yeri olup olmadığı da araştırılmamıştır. Bu nedenle davalı …’nın borçlu davalı ile bir yakınlığının bulunup bulunmadığı, borçlunun mali durumu ile alacaklıları ızrar kastını bilen veya bilebilecek kişilerden olup olmadığı araştırılmalı, yine tasarrufa konu taşınmazın ticari işletmenin devri niteliğinde olduğundan İİK.nun 280/son maddesi uyarınca yapılması gerekli ilan ve tebligatların yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılması, ondan sonra toplanan ve toplanacak tüm delillerin birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir, kabulü ile hükmün yukarda açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 4.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.