YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/9119
KARAR NO : 2010/5022
KARAR TARİHİ : 01.06.2010
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı üçüncü kişiler tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı 3.kişiler vekili, … 2.İcra Müdürlüğünün 2004/711 Esas sayılı dosyasından, davacıların 13.05.2004 tarihinde haczedilen malların, bir kısmını borçlu şirketten iyi niyetle satın aldığı bir kısmını da rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip sırasındaki ihaleden satın alındığını belirterek, İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, davacıların iyi niyetli olmadıklarını, ayrıcı yapılan işlemin işyeri devri niteliğinde olduğundan devir aldıkları işletmenin borçlarından sorumlu olacaklarını ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacıların dava konusu malların bir kısmının hacizden sonra satın aldıklarından iyi niyetli olmadıkları gibi yapılan işlemin işyeri devri niteliğinde bulunduğundan BK’nun 179.maddesi gereğince sorumlu oldukları,bir kısım mallar için ise, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip sırasındaki ihaleden satın alındığını iddia etmelerine rağmen malların bu satış kapsamında kalan mallar olduğunun ispat edilemediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve 13.04.2004 tarihinde hacizli malların teslim edildiği yedi emin ve aynı zamanda borçlu LPG Valf ve Rek.Ltd. şirketinin 1.derece imzaya yetkilisi …’nun 24.10.2007 tarihli dilekçe ile davacı 3.kişilere ait işyerinde işe başladığı ve kendisine teslim edilen malların da 3.kişi Altek firmasına satışının yapıldığı ve kontrolü altında olduğu yönünde dilekçe vermesi ve davacılarında anılan kişinin çalışanları olduğu yolundaki kabulleri dikkate alındığında, davacıların dava konusu malların hacizli olduğunu bildiklerinden iyi niyetli olmadıkları gibi yapılan satış işlemi alacaklılardan mal kaçırma amacına yönelik danışıklı işlemler niteliğinde olduğundan, alacaklının haklarını etkilemeyeceğine göre davacı 3.kişiler vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1,55 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı 3.kişilerden alınmasına 01.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.