Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2009/9084 E. 2010/684 K. 02.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/9084
KARAR NO : 2010/684
KARAR TARİHİ : 02.02.2010

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 2.2.2010 Salı günü taraflardan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkilinin trafik sigortacısı olduğu aracın, alkollü sürücü tarafından kullanılması sırasında, ağır kusuru ile meydana gelen kaza sonrasında, müvekkili tarafından kazada yaralanan kişiye 50.000,00 TL tazminat ödendiğini ileri sürerek, ödenen tazminatın sigortalı davalıdan rücuan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, rücu koşulları oluşmadığını savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, kazanın münhasıran sigortalı araç sürücüsünün alkollü olması nedeniyle meydana geldiği gerekçesi ile davanın kabulüne, 50.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik sigortası tarafından zarar gören kişiye ödenen tazminatın, sürücünün alkollü olduğu iddiasına dayalı olarak sigortalıdan rücuan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı sigortalının aracının dava dışı … tarafından alkollü olarak kullanıldığı ve kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana geldiği kabul edilerek, davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, dosya kapsamından, davalı … ve dava dışı … hakkında tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu
yaralamaya neden olmak suçundan, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonrasında, davalı … hakkında beraat, dava dışı … hakkında mahkumiyet kararı verildiği, dava dışı …’ın araç sürücücü olmadığını savunarak aleyhine verilen mahkumiyet kararını temyiz ettiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, sigorta şirketi tarafından ödenen tazminatın, rücuan tahsili istemine yönelik olarak açılan bu davada, öncelikle çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, sigortalı aracın kim tarafından kullanıldığıdır. Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca her ne kadar hukuk mahkemesi, ceza mahkemesince verilen beraat kararı ile bağlı değil ise de, ceza mahkemesince belirlenen maddi vakıa hukuk mahkemesini bağlar. O halde, araç sürücüsünün belirlenmesi için Asliye Ceza Mahkemesi kararının kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı yararına veklet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 2.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.