Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2009/9051 E. 2010/2633 K. 23.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/9051
KARAR NO : 2010/2633
KARAR TARİHİ : 23.03.2010

Davacı … ile davalılar … Sigorta Şirketi ile … Temsilcisi … Ltd. Şti. Sigorta Hizmetleri aralarında görülen davada Kuyucak Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25.01.2007 gün ve 2006/263, 2008/41 sayılı kararı Daire’nin 04.05.2009 gün ve 2008/5918-2009/2767 sayılı kararı ile bozulmuş davacılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı tarafından sigortalanan araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile meydana gelen kazada desteklerinin öldüğünü açıklayıp, fazlaya dair haklarını saklı tutarak 6.000,00 TL maddi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleştirilen dava ile, davacı …, … ve … için toplam 6.380 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini, her iki dosyaya şümul olacak şekilde ki ıslah dilekçesi ile de davacı … için 22.233 TL, … için 3.177 TL maddi tazminat toplamı 25.410 TL nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … şirketinin Türkiye temsilcisi vekili,davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; asıl davanın kabulü ile , 6.000 TL maddi tazminatın ihbar tarihi 18.12.2000 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan poliçe limiti ile tahsiline, birleştirilen dosya yönünden ise, … için davanın kabulü ile, asıl dosya ile hüküm altına alına miktar dikkate alınarak 16.233 TL maddi tazminatın ihbar tarihi 18.12.2000 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan poliçe limiti ile tahsiline, … için davanın kısmen kabulü ile, 3.177 TL maddi tazminatın ihbar tarihi 18.12.2000 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan poliçe limiti ile tahsiline, … için davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizce, davalı … tarafından sigor-
talanan araç sürücüsünün kusur oranına isabet eden tazminata hükmedilmesi gerektiği ve faize faiz uygulanması sonucunu doğuracak biçimde karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile bozulmuş, davacılar vekili, bu kez kararın düzeltilmesi talebinde bulunmuştur.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Davacıların destekleri, iki aracın neden olduğu kaza sonucunda hayatlarını kaybetmiş, davacılar vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu yabancı plakalı aracın işleteni ve sürücüsü ile diğer aracın işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı aleyhine dava açmış, Kuyucak Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kesinleşen 2004/150 Esas-2005/120 Karar sayılı ilamı ile, davacılar … ve … için destekten yoksun kalma tazminatı, tedavi gideri, araç hasarı toplamı 49.203,77 TL maddi ve … için 3.671,00 TL destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmiş, davalı Axa Sigorta A.Ş tarafından poliçe limiti ile bağlı kalınarak hükmedilen 23.592,60 TL tazminat tutarı, icra takibi sonucu davacılara ferileriyle birlikte ödenmiştir.
Bu davada ise, daha önceki davada taraf olmayan, yabancı plakalı aracın trafik sigortasından tazminat talebinde bulunulmuştur. Davacıların ve desteklerinin kazanın meydana gelmesinde kusurları olmayıp, araç sürücülerinden … 1/8, … 7/8 oranında kusurludurlar. Uyuşmazlık, davacılar lehine hükmedilen maddi tazminatın, ödenmeyen kısmından davalı … şirketinin, araç sürücünün kusuru oranında mı yoksa tamamından mı sorumlu olacağı noktasında toplanmaktadır. Kural olarak, davacılar yönünden bir kusur indirimi yapılmayacağı için, davacıların talebi, zarar sorumlularının müteselsilen sorumlu tutulmalarına karar verilmesi şeklinde ise, bu dosyanın davalısının da zararın tamanından B.K’nun 50. maddesi uyarınca müteselsilen sorumlu tutulması gerekir.
Davacılar vekili, dava dilekçesinde araç sürücülerinin kusur oranlarını belirtmiş ancak sonuç olarak fazlaya ilişkin hakkını saklı tutarak ödenemeyen tazminat için kısmi dava açmış, birleştirilen dosyanın dava dilekçesinde, yine kusur oranları belirtilerek her bir davacı için ödenmeyen tazminat tutarı ve faiz talebinde bulunulmuş, her iki dava dilekçesini de ıslah eden ıslah dilekçesinde ise, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda talebini ıslah ederek, davacı … için 22.233,00 TL maddi ve … için 3.177,00 TL
Maddi tazminat isteminde bulunmuştur. Bilirkişi raporunda, kesinleşen ilk davadaki maddi tazminat tutarı davacıların maddi zararı olarak kabul edilmiş, her hangi bir kusur oranı uygulanmaksızın, ilk hükümden sonra yapılan kısmi ödeme (mahkemece hükmedilen asıl alacak kısmı) oranlama yapılmak suretiyle davacıların maddi zararından mahsup edilmiştir. O halde, davacıların istemi, ödenmeyen maddi tazminat tutarına ilişkin olup, tüm zarar sorumlularının müteselsilen sorumlu oldukları da dava dilekçesinde belirtildiğine göre, artık davalı … şirketinin araç sürücüsünün kusuru oranında sorumluluğunun talep edildiği şeklinde değerlendirme ve asıl tazminat tutarı üzerinden yapılan hesaplama yapılması nedeniyle faize faiz yürütüldüğüne ilişkin değerlendirme hatalıdır. Bu nedenle, mahkeme hükmü tazminat tutarının belirlenmesi yönünden doğru görülmüş, karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
Ancak, B.K’nun 145. maddesi uyarınca müteselsil borçlulardan biri tarafından yapılan ödeme oranında diğer borçlular da borçtan kurtulur. Mahkemece, anılan bu düzenleme gözardı edilerek, davacıların mükerrer tahsiline engel olacak şekilde hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozma ilamı kaldırılarak, mahkeme kararındaki, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 04.05.2009 gün ve 2008/5918 Esas-2009/2767 sayılı Bozma ilamının 2 numaralı bendi tamamen çıkarılarak yerine “2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, zarardan, haklarında verilen tazminat hükmü kesinleşen müteselsil sorumlulular ile birlikte zarardan müteselsilen sorumlu olan davalı aleyhine kurulan hükümde, davacıların müteselislen tahsiline engel olacak şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiş ise de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün HUMK’nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmsı gerekmiştir.” bendinin eklenmesine, Sonuç bölümünün ise 2. maddesi ilamdan çıkarılarak yerine “2 numaralı bendde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün A.1 ve B.1.1 ve 2. paragrafının sonlarına
gelmek üzere “(Kuyucak Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2004/150 Esas-2005/120 Karar sayılı hüküm yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla)” ibaresinin eklenmesine, hükmün bu hali ile düzeltilerek ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde karar düzeltme isteyen davacılara geri verilmesine 23.3.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.