Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2009/8779 E. 2010/1727 K. 01.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/8779
KARAR NO : 2010/1727
KARAR TARİHİ : 01.03.2010

MAHKEMESİ :Salihli Asliye 1.Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalı işleten vekili ile davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların sürücü, işleten zorunlu ve ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı oldukları aracın müvekkillerinin eşi ve annesi Saime Uçar’ın içinde bulunduğu traktör römorkuna çarpmasıyla ölümüne neden olduğunu, kazada davalı sürücünün kusurlu ve davalıların sorumlu olduğunu, müvekkillerinin destekten yoksun kaldıklarını ileri sürerek, ıslahla birlikte toplam 84.116,80 TL maddi ve toplam 60.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan faizleriyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, karşı tarafın kusurlu olduğunu, poliçe limiti ile sorumlu olduklarını savunmuştur.
Davalı işleten vekili, kazada traktör sürücüsünün kusurlu olduğunu ve manevi tazminatı kabul etmediklerini savunmuştur.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve kusur durumuna göre, davalı Harun Kaplan bakımından atiye bırakma nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar bakımından davanın kısmen kabulüne, davacılar … için 67.254,50 TL maddi ve 12.000,00 TL manevi, … için 9.883,68 TL maddi ve 8.000,00 TL manevi ve … için 6.978,62 TL maddi ve 8.000,00 TL manevi tazminatın faizleriyle davalılardan müteselsilen tahsiline, davalı sigor-
ta şirketinin maddi tazminattan sorumlu tutulmasına karar verilmiş; hüküm davalı işleten vekili ile davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen davacı vekilinin tüm ve davalı işleten vekilinin aşağıdaki bent dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, haksız eyleme dayalı tazminat istemine ilişkindir. TTK’nın 1299/1. maddesi yollamasıyla aynı kanunun 1292/1. maddesi ile 2918 sayılı KTK.nun 99/1. maddesi ve olay tarihinde geçerli olan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B 2/a maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir.
Somut olayda, daha önce davalı … şirketine başvuru yapılmadığı için, mahkemece dava dilekçesinde istenilen tazminat için dava tarihinden, ıslah dilekçesi ile istenilen tazminat için ise ıslah tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmiştir. Ancak, yukarıda açıklanan ilke ve alacağı doğuran sebebin esasen kanundan doğan borç kapsamında haksız eylemden kaynaklanmış olmasına göre, ıslah ile istenilen tazminat için de dava tarihinden temerrüt faizi uygulanması gereklidir. Zira, davalı … ile davacı arasındaki hukuki ilişki sözleşme ilişkisi değildir. Borcun nedeni haksız eylemdir. Yukarıda anılan hükümlere göre, davalı … şirketi bakımından temerrüt faizinin başlangıcını oluşturan ihbar yükümlülüğünde esas olan, zarar miktarı değil kazanın ihbarıdır. Bu itibarla, dava dilekçesi ile kazanın davalı sigortaya ihbar edilmiş olmasıyla, anılan hükümlerde öngörülen koşullar yerine getirilmiş olup, buna göre gerek dava dilekçesinde istenilen tazminat alacağı için ve gerekse ıslahla artırılan kısım için dava tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi gerekmektedir. Dairemizin son uygulaması bu yöndedir.
Bu itibarla mahkeme kararı yanlış olup, hükmün bozulması gerekmiş ise de anılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün HUMK’nun
438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm ve davalı işleten vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı işleten vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının B bendinin 2. paragrafının 9. satırında yer alan “ıslah tarihi olan 06.02.2008 tarihinden” ibaresinin hükümden çıkartılmasına, yerine “dava tarihi olan 25.07.2006 tarihinden” ibaresinin eklenmesine ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 3,15 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, aşağıda dökümü yazılı 8.835,84 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı işletenden alınmasına 1.3.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.