Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2009/8100 E. 2010/1379 K. 22.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/8100
KARAR NO : 2010/1379
KARAR TARİHİ : 22.02.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili, davalı tarafa Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı olan araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile meydana gelen kazada desteklerinin öldüğünü açıklayıp, fazlaya dair haklarını saklı tutarak davacı eş Nazmiye için 31.000 TL, Zübeyde ve Tuğba için 6.000 er TL, Bilge için 10.000 TL, İbrahim için 7.000 TL destekten yoksun kalma tazminatını kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesiyle, sorumluluklarının kusur oranında poliçe limiti ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kabulü ile, davacı eş Nazmiye için 31.000 TL, davacılar Zübeyde ve Tuğba için 6.000’er TL, davacı … için 7.000 TL, davacı … için 10.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ve poliçe limiti ile sınırlı olarak davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, aktüerya alanında uzman bilirkişiden alınacak raporda, davacıların her biri için destekten yoksun kalacakları sürenin, çocuklar için, yaşları, okuldaki eğitim durumları, içinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik koşullar değerlendirilerek,ayrı ayrı belirlenmesi, yüksek öğrenim yapacaklar ise, öğrenimlerinin sona erdiği tarih, yapamayacaklar ise yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre, erkek çocukları için 18 yaşın, kız çocukları için 22 yaşın, desteğin sona ereceği yaş olarak kabulü, destek süresince yetiştirme giderlerinin destek tazminatından indirilmesi suretiyle destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması gerekirken, bu konularda gerekçe bulunmayan, bilirkişi raporundaki ilköğretim öğrencileri olan davacı çocuklar Zübeyde, İbrahim ve Tuğba’nın 25 yaşına, Bilge’nin ise 22 yaşına kadar destek alabileceklerinin belirtildiği görüşe itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Davacılar vekilinin temyizine gelince; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının Genel Şartlarının B-2 maddelerinde sigortacının zarar giderim yükümlülüğü, zararın ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya bildirildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortasının poliçe limiti dahilinde tazminatı ödemekle yükümlü olup, bu sürenin sonunda ödeme yapılmadığı takdirde temerrüt gerçekleşeceği öngörülmüştür. O halde, davalı … şirketine davacılar tarafından dava tarihinden önce yapılmış bir ihbar bulunup bulunmadığının tespiti ile yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda temerrüt tarihinin belirlenmesi, ihbar bulunmadığı taktirde dava tarihinde temerrüde düşürülmüş olduğunun kabulü gerekirken, yazılı olduğu şekilde davalı … şirketinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … şirketi vekilinin 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalıya geri verilmesine 22.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.