Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2009/7069 E. 2009/5904 K. 01.10.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/7069
KARAR NO : 2009/5904
KARAR TARİHİ : 01.10.2009

Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı (üçüncü kişi) vekili, İstanbul 6. İcra Md.nün 2000/2898 Esas sayılı dosyasında … adresi gösterilerek talimat yazıldığı halde, adres kapalı olduğundan 69 numaralı iş yerinde haciz yapıldığını, mahcuzların … Ltd.den 24.11.2005 tarihli fatura ile satın alındığını, 03.03.1987 tarihinde faaliyete başlayan davacının, 01.01.2003 tarihinden itibaren haczin yapıldığı adreste faal olduğunu ve borçlular ile ilgisinin bulunmadığını belirterek, davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı (alacaklı) vekili, davacının iş yerinde yapılan haczi aynı gün öğrenmiş sayılacağını, buna göre davanın 7 günlük yasal süresinde açılmadığını,oğlu adına istihkak iddia eden …’nın borçlu şirket ortağı olduğunu, haciz mahallinde borçlu … Ltd. Şti.ne ait evrakların ele geçtiğini belirterek, davanın reddi ile tazminata karar verilmesini savunmuştur.
Davalı (borçlular), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşlara katılmadıkları gibi cevap dilekçesi de vermemişlerdir.
Mahkemece toplanan delillere göre; “şirket merkezleri ve ortakları dikkate aldığında, haczin yapıldığı yerin borçlularla ilgisi belirlenemediğinden, İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin üçüncü kişi yararına olduğu, davalı alacaklının borçlu ile davacı arasında fiili ve hukuki bağ bulunduğu yönündeki iddialarını kanıtlayamadığı” gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı (alacaklı) vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1.İİK’nun 96. maddesinde borçlunun elinde bulunan bir malı başkasının olarak göstermesi hali de istihkak iddiası olarak kabul edilmektedir. Mahcuzların davacı şirkete ait olduğunu ileri süren … borçlu … ve … Ltd. Şirketleri’nin ortağıdır. HAcizde istihkak iddiasının ileri sürülmesi ile İİK’nun 97. maddesindeki 7 günlük yasal süre kesileceğinden, davalı (alacaklı) vekilinin davanın süresinde olmadığı yönündeki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2.Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.
Dava konusu haciz sırasında davacı şirket ortağı olan oğlu … adına istihkak iddiasında bulunan …, 19.03.1991’de kurulan ve ilk unvanı … Yapay Çiçek Ltd. olan şirketin 29.12.1992 tarihli kararla ortağı olmuş, bu şirket 19.01.1993’de takip borçlusu … Hediyelik Eşya Ltd.Şti. unvanını almıştır. Şirketin merkezi 03.10.2000’de …,Şişli olarak değiştirilmiş ve bu adreste 08.11.2001’de … Ltd.Şti kurulmuştur.
Davacının 19.12.2003-01.11.2005 arasında faaliyet gösterdiği “…,Şişli” olan merkez adresi aynı zamanda takip borçlularına davalı sıfatı ile duruşma gününün 19.02.2007’de tebliğ edildiği adrestir.
… aynı zamanda borçlu … Ltd.Şti. nin de 01.02.1994’den sonra ortağıdır.
Davacı şirkette muhasebe elemanı olan tanık … borçlu … Ltd.Şti. adına ödeme emrini davacının faaliyet adresinde aldığını ve borçlu şirketlerin sahibi ve takip borçlusu olan … ile davacı şirket ortaklarının akraba olduğunu belirtmektedir.
Öte yandan dava konusu 25.01.2007 günlü haciz sırasında borçlu … Hediyelik Eşya Ltd.Şti.ne ait bir kısım belgenin ele geçtiği, İİK’nun 8/1. maddesi gereğince aksi sabit oluncaya kadar geçerli haciz tutanağı içeriği ile sabittir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişi şirket ile borçlu … Ltd. Şti., … Hediyelik Eşya Ltd.Şti. arasında ortaklar ve faaliyet adresleri nedeni ile organik bağ bulunduğu, İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğu ve ispat yükü kendisine düşen üçüncü kişinin mahcuzları elde bulundurmanın haklı ve hukuki nedenini güçlü ve kesin delillerle kanıtlayamadığı, istihkak iddiasının da alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı olarak yapıldığı açıktır. Davanın reddi yerine delilerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı biçimde kabul kararı verilmesi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ : Davalı (alacaklı) … Varlık A.Ş. vekilinin yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 01.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.