Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2009/590 E. 2009/3557 K. 25.05.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/590
KARAR NO : 2009/3557
KARAR TARİHİ : 25.05.2009

MAHKEMESİ : İzmir Asliye 9. Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı … aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunmadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazdaki hissesini diğer davalıya satışına ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı borçlu, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmaya gelmemiş ve cevap vermemiştir.
Mahkemece, davalılar arasındaki tasarrufta satış bedeli ile taşınmazın satış tarihindeki gerçek değeri arasında fahiş fark bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, yapılan satışta edimler arasında aşırı fark bulunmasına, İİY’nın 278/2 maddesinde edimler arasındaki aşırı farkın bağışlama hükmünde sayılıp yapılan tasarrufun iptale tabi olduğunun öngörülmesine, 3. kişi tarafından taşınmazın tasarruf tarihindeki bilirkişilerce belirlenen gerçek değerinin ödendiğinin yasal ve inandırıcı delillerle kanıtlanamamasına, edimler arasında fahiş farkın bulunduğu hallerde 3. kişinin iyi niyet iddiasının dinlenemeyeceğine göre, davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Tasarrufun iptali davalarında tarifeye göre hesaplanacak karar ve ilam harcının takip konusu alacak miktarı ile tasarruf konusu malın tasarruf tarihindeki değerlerinden hangisi az ise o değer üzerinden belirlenmesi gerekir.
Dava konusu olayda taşınmazın, borçlunun payına isabet eden kısmına ilişkin tasarrufun değeri alacak miktarından daha azdır. Bu durumda karar ve ilam harcının taşınmazın, borçlunun payına isabet eden kısmı üzerinden hesaplanması gerekirken taşınmazın dava tarihindeki değeri üzerinden hesaplama yapılması doğru değildir. Ne var ki bu husus yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, kararın HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,(2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın 2 numaralı bendinde yer alan “51.914,29 ” rakamlarının çıkarılarak yerine “45,142,85” rakamlarının; “2.803,38” rakamlarının çıkarılarak yerine “2,437,71” rakamlarının; “1.723,38” rakamlarının çıkarılarak yerine “1,357,71” rakamlarının yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu hali ile ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.727.71 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı …’dan alınmasına 25.05.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.