Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2009/5790 E. 2010/940 K. 09.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/5790
KARAR NO : 2010/940
KARAR TARİHİ : 09.02.2010

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı … adına kayıtlı ve idaresinde bulunan, davalı … şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı aracın müvekkiline ait araca çarptığını, yoldaki kusurdan dolayı davalı belediyenin sorumlu olduğunu belirterek araçta meydana gelen hasar bedeli ve tespit dosyası masrafları toplamı olan 3.100,00 TL.nin olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı … vekili davanın reddini savunmuş, davalı … vekili davacının hizmet kusuruna dayandığını, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 1.415,00 TL. tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı … vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı … vekilini temyiz itirazlarına gelince; Dava konusu olaydan sonra düzenlenen kaza tespit tutanağında ve mahkemece alınan bilirkişi raporunda olay yerinde kavşağın yapımının kazaya etkili olduğu ve yolun yapımından sorumlu belediyenin de kusurlu olduğu belirtilmiştir. Bir kamu kuruluşu tarafından, yasalar uyarınca tesis yapma, yapılmış olan tesislere bakma ve o tesisleri kullanma yükümlülüğü yine yasalarından doğan bir yükümlülüktür. O halde, anılan nitelikteki bir kamu tesisinin gerek yapılmasındaki, gerekse kullanılması veya muhafazasındaki kusurdan doğan zararlar idari karar ve eylemlerden doğan zararlar niteliğinde bulunduğundan zararın ödetilmesi, istekleri 11.2.1959 günlü ve 17/15 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararının 2.bendi hükmünce tam yargı davasının konusunu oluşturur. Bu davaların ise 2577 sayılı idari yargılama usulü kanunun 2.maddesi hükmünce idari yargı yerinde açılması gerekir.
Yargı yolu dava şartlarından olup mahkemece resen incelenmesi gerektiği halde, (HUMK.nun7/1 ve 428/2 mad.) mahkemece dava dilekçesinin davalı … yönünden yargı yolu bakımından reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1,55 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 9.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.