Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2009/5446 E. 2009/5166 K. 09.07.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/5446
KARAR NO : 2009/5166
KARAR TARİHİ : 09.07.2009

-Y A R G I T A Y İ L A M I –

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı borçlu…. Sanayi Türk A.Ş aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak mal bulunamadığını, bu nedenle borçlunun kendisine ait taşınmazını diğer davalı … İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti’ye satışına ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalılar arasında yapılan satışta taşınmazın gerçek değeri ile satış bedeli arasında fahiş fark bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf Gaziantep 5. İcra Müdürlüğü’nün 2006/10169 esas sayılı icra dosyasında 01/07/1998 tanzim tarihli dört adet bonodan dolayı takibe başlamıştır. Takibin başlangıç tarihi 01/12/2006 olup, bonoların tanzim tarihinden 8 yıldan da sonradır. Bonoları düzenleyen ise borçlu şirketin 03/03/1998 ila 26/08/1998 tarihleri arasında münferiden yetkilisi olan dava dışı …’dır. …’ın kiracı iken dava konusu taşınmazı satın aldığı, sonradan da iade ettiği; ayrıca, borçlu şirketi de devraldığı ve
borçlarından dolayı iade ettiği kendisi tarafından 16/02/2008 tarihinde Bodrum Cumhuriyet Savcılığında verilen ifadede belirtilmiştir. Bu durumda borçlu şirket ile dava dışı … arasında ihtilaflar yaşandığı açıktır.
Davalılar aşamalarda ve temyiz dilekçelerinde, davanın dayanağını teşkil eden takibin konusu olan bonoların, dava dışı Sedat ile yaşanan ihtilaflar nedeniyle bu kişi tarafından sonradan sahte olarak düzenlendiğine ilişkin şikayetlerinin bulunduğunu, soruşturmanın sonucunun beklenmesinin gerektiğini ileri sürmüşlerdir.
Dosyaya gelen son yazılardan yukarıda açıklanan olaylar nedeniyle dava dışı … ile davacı …’in birlikte hareket ederek senetleri sonradan tanzim ettikleri iddiası ile … Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/10 esas sayılı dosyasında yargılamanın devam ettiği anlaşılmıştır.
Mahkemece anılan ceza davasında verilecek kararın bu davayı etkileyeceği de nazara alınarak, …. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/10 esas sayılı dosyasının beklenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 09/07/2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.