YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/5101
KARAR NO : 2010/1788
KARAR TARİHİ : 02.03.2010
MAHKEMESİ : Beyoğlu 3 Sulh Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalanan aracın kaza sonrasında hasar gördüğünü ancak sigorta şirketi tarafından müvekkiline ödeme yapılmadığını, yapılan icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, araçta meydana gelen hasarın kaza anlatımı ile uyumlu olmadığını, sigortalının doğru ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, araçta oluşan hasarın dava konusu kaza sonrasında oluşmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
TTK’nun 1282’nci maddesi uyarınca sigortacı, geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı yasanın 1281’nci maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekir. Kaza sonrasında düzenlenen kaza tespit tutanağına göre, sigortalı araç park halindeki bir araca çarpmış ve park halindeki bu araç da önünde duran araca çarpmıştır. Mahkemece hükme esas
alınan bilirkişi raporunda kaza sonrasında sigortalı araçta oluşan hasarın kaza tespit tutanağı anatımı ile uyumlu olmadığı belirtilmiştir. Her ne kadar, sigortalının teminat dışında kalan bir hasarı teminat içinde kalacak şekilde doğru ihbar yükümlülüğüne aykırı davranışı sonucunda, meydana gelen hasarın sigorta teminatı kapsamında kaldığını kanıtlama yükümlülüğü TTK’nun 1292/3. maddesi uyarnca sigortalıya yüklenilmiş ise de, ispat yükümlülüğünü tersine çeviren bu hükmün uygulanabilmesi için öncelikle sigorta şirketi tarafından, sigortalının doğru ihbar yükümlüğünü kasten yerine getirmediğinin kanıtlanması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, sigorta ekpertizi tarafından yapılan araştırmada, hasar gören diğer araç malikleri ve tanıkların beyanlarına da yer verilmiş olup, bu beyanlar, kazanın tutanakta anlatıldığı şekilde meydana gelmediğine ilişkin şüphe doğuracak içeriktedir. Ne var ki, ispat yükümlülüğünün sigortalıya yüklenebilmesi için öncelikle, kazanın ihbar edildiği şekilde meydana gelmediğinin sigorta şirketi tarafından kanıtlanması gerekir. Mahkemece, davalı … ekspertizi tarafından yapılan araştırmada beyanları bulunan kişiler ile kaza tespit tutanağını düzenleyen görevliler de tanık olarak dinlendikten ve sigortalı aracın daha öncebaşka bir kazaya karışıp karışmadığı da araştırıldıktan sonra hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıkalan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 2.3.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.