Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2009/5058 E. 2010/80 K. 18.01.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/5058
KARAR NO : 2010/80
KARAR TARİHİ : 18.01.2010

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi dışında davacı k.davalı …, süresi içinde diğer taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili, davalı tarafa ait araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile meydana gelen kazada desteklerinin öldüğünü ve aracında hasar meydana geldiğini açıklayıp, fazlaya dair haklarını saklı tutarak davacı eş Gülbeyaz için 22.896,30 TL destek, kızı Serap için 7.000 TL destek, oğlu Erhan için 3.000 TL destek, 10.947,50 TL traktör ve römorkta oluşan hasar bedeli, 1.000 TL defin masrafı, traktör 20 gün tamirde kaldığından günlüğü 200 TL den iş dönemi olduğundan
traktör kiralama nedeniyle 4.000 TL araç kiralama bedeli,eş için 4.000 TL, diğer davacılar için ise ayrı ayrı 2.000 TL manevi tazminatın tüm davalılardan müşterek Ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleştirilen davanın davacısı … vekili dava dilekçesi ile, asıl davanın davalısı kasko sigortalı İbrahim’e aynı kaza sonucu hasarlanan kamyonun bedeli olarak 70.000 TL ödediklerini, aracın sovdaj değeri 54.100 TL düşülünce geriye 15.900 kaldığını ve kaza tespit tutanağındaki kusur oranı olan %90 kusur oranına göre 14.310.000 TL’nin ödeme tarihi olan 06.01.2004 tarihinden itibaren işleyecek olan reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … duruşmadaki beyanında; açılan davayı kabul etmediğini, istenilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, tüm kusurun karşı tarafta olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı Hür Sigorta vekili cevap dilekçesi ile, varsa sorumluluklarının poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin teminat dışı olup, talebin reddinin gerektiğini, evli ve reşit çocukların destekten yoksunluk bulunmadığından bu taleplerin ve faiz isteminin reddi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile, maddi tazminat yönünden kendilerinin ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olarak zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçe limiti aşan miktardan sorumlu olduklarını, manevi tazminattan ise sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; asıl davanın kısmen kabulü ile,Davacı Gülbeyaz için 16,795,82 TL, Serap için 1.748,63 TL, Orhan için 1.398,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketleri poliçe limiti ve şartları ile dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizden sınırlı sorumlu olmak ve davacı … açısından ıslah edilen 15.000 TL.’si destekten yoksun kalma tazminatına ıslah tarihi olan 15.10.2008 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle davalılardan müştere-
ken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya dair talebin reddine,davacı Gülbeyaz için 1.400 TL, Serap için 650 TL, Erhan için 650 TL, Müdebbere için 650 TL, Songül için 650 TL, Uçman için 650 TL, Mustafa için 650 TL, Adalet için 650 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibariyle işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, davaya konu edilen traktörde meydana gelen 4.312,500 TL.’si hasar bedelinin ve 562,00 TL kira kaybı tazminatının, 34,00 TL defin giderinin davalı … şirketleri poliçe limiti ve şartları dahilinde ve dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizden sınırlı olarak sorumlu olmak kaydı ile, olay tarihi olan 19.10.2003 tarihi itibariyle işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, birleştirilmesine karar verilen davanın kısmen kabulü ile 9.937,500 TL.’sinin ödeme tarihi olan 06.01.2004 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte birleşen dosyadaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, tüm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Mahkeme hükmü davalı-k.davacı … vekiline 26.02.2009 tarihinde, davacının temyiz dilekçesi ise 10.3.2009 tarihinde tebliğ edilmiş; katılma yolu ile hükmü temyiz eden davalı … vekilinin temyiz dilekçesi, H.U.M.K.nun 433/2.maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra 24.3.2009 tarihinde temyiz defterine kaydedilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtay tarafından da bu yolda karar verilebileceğinden, süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde
B.K.nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davacılar vekilinin, davalı … vekilinin tüm, davalı Hür sigorta AŞ vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma, defin, hasar ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili dava dilekçesi ile davalı Hür sigorta AŞ’den de manevi tazminat isteminde bulunmuş olduğundan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanun’unun 92. maddesinin (f) bendi ile Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının A.3.maddesinin (e) bendi gereği manevi tazminat poliçe kapsamı dışında olduğundan davalı … şirketi hakkındaki bu talebin açıkça reddi ile AAÜT hükümlerine uygun olarak kendini vekil ile temsil ettiren davalı Hür sigorta AŞ lehine avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken bu konuda olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün HUMK’nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin ve davalı … vekilinin tüm, davalı Hür sigorta AŞ vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Hür sigorta AŞ vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının sonuna 22. bent olarak “davalı Hür sigorta AŞ hakkındaki manevi tazminat isteminin reddi ile kendini vekil ile temsil ettiren davalı Hür sigorta lehine 575 TL avukatlık ücretinin takdiri ile davacılardan tahsiline” tümcesinin eklenmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1.055,18 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan Hür Sigorta ve …’den sorumlulukları
oranında alınmasına, aşağıda dökümü yazılı 473,23 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılar-karşı davalılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı-k.davalı …’ye geri verilmesine 18.1.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.