YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/4723
KARAR NO : 2009/4441
KARAR TARİHİ : 18.06.2009
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı … vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili şirkete kasko sigortalı olan araca, davalıların malik ve sürücü oldukları aracın tam kusurlu olarak kullanımı sırasında meydana gelen kazada hasarladığı, sigortalısına poliçe kapsamında 92,536,64TL tazminat ödendiği, 25.000,00TL’nin davalı … şirketinden karşılandığını belirterek, 77.536,64TL’nin, ödeme gününden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilin tahsilini talep etmiştir. 15.5.2008 tarihli celsedeki beyanında talebin sehven 77.536,64TL olarak yazıldığı, taleplerinin 66.536,64TL olduğunu belirtmiştir. 25.5.2008 tarihli yazılı beyanında ise davalı … şirketinden 25.000,00TL tahsiline ilişkin ibarenin sehven yazıldığı, sigorta şirketinden 15.000,00TL tahsil edildiği, 77,536,64TL tazminatın tahsilini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, kusur oranına ve hasar miktarına itiraz ederek, davanın reddini istemiştir.
Davalı …, duruşmalara katılmamış, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne, 67.536,64TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı … vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1-Davalı … vekili, temyize cevap dilekçesinde, hükme ilişkin itirazlarını da ileri sürmüş ise de, söz konusu dilekçe temyiz defterine kaydedilmemiş olduğu gibi, harcının da yatırılmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin temyiz isteminin bu nedenle reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, Dava TTK 1301. maddesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Hükme esas alınan 21.3.2008 tarihli bilirkişi Bülent Özdal raporunda, hasarı 95.132,41TL olarak tespit etmiştir. Öte yandan, Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/26 D. İş dosyasında, makine mühendisi … 18.5.2005 tarihli raporunda, 50.856,00TL ve Adli Tıp Kurumu 26 10 2007 tarihli raporunda, 44.844,00TL olarak tespit etmiştir. Bu durumda, bilirkişi raporları arasındaki hasar miktarına ilişkin çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru değildir. Mahkemece yapılacak iş; İTÜ, Karayolları Trafik Kürsüsü gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi kurulundan hasar miktarına ilişkin, çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı … şirketinden 25.000,00TL tahsil edildiği, 23.5.2008 tarihli yazılı beyanında ise, 25.000,00TL değil 15.000,00TL’nin tahsil edildiğini belirtmiş, bu beyana davalı … vekilince itiraz edilmiştir. Dosya kapsamından da davalı … şirketinden tahsil edilen hasar bedeli anlaşılamadığına göre, mahkemece, davalı aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Ve İhtiyari Mali Mesuliyet sigorta şirketlerinden tahsil edilen hasar bedeli belirlenip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli değildir.
SONUÇ:1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin reddine, 2 ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile, hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 18.6.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.