YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/4315
KARAR NO : 2009/7258
KARAR TARİHİ : 06.11.2009
Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı (alacaklı) vekili, Zile İcra Müdürlüğü’nün 2002/1374 Esas sayılı dosyasında yapılan 31.05.2004 günlü hacze konu menkullerin borçluya ait olduğunu, üçüncü kişinin borçlunun annesi olduğunu ve bir arada yaşadıklarını, birlikte oturdukları evde yapılan haciz sırasında borçlu ve çocuklarına ait eşyaların tespit edildiğini belirterek istihkak iddiasının reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı (üçüncü kişi) vekili, haczin yapıldığı evin ve içindeki tüm eşyaların kendisine ait olduğunu, haczedilen bilgisayarı torunları için aldığını ve satın alma gücünün de bulunduğunu, borçlunun 16 yaşından beri evli olup ayrı yaşadığını, kızı İstanbul’da okuduğu için eşi ile birlikte oraya taşındığını, ancak işi nedeni ile Zile’de de bulunduğunu, belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, Yüksek 21. Hukuk Dairesi’nin 07.02.2008 gün, 23528-1625 sayılı karar düzeltme ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulü ile istihkak iddiasını reddine karar verilmiş; hüküm, davalı (üçüncü kişi) vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1.Davalı (üçüncü kişi) vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2.Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddesi uyarınca “istihkak iddiasının reddi” davası niteliğindedir.
Bozma sonrasında yapılan yargılama sırasında, davacı tarafından sunulan faturaların dip koçanlarının ve ticari kayıtların (süre nedeni ile imhasına bağlı) getirtilemediği anlaşılmaktadır.Bununla birlikte bozma öncesinde yaptırılmış bulunan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda, herne kadar ticari defter ve kayıtların delil olma özelliği ve fatura dip koçanları ile ilgili inceleme sonuçları değerlendirilmemişse de; 03.09.1999 ve 30.10.1989 tarihli faturaların satıcı firma kayıtlarında işlenmiş olduğu ve ödemenin de üçüncü kişinin eşinin ortağı bulunduğu şirket tarafından, banka havalesi ile yapıldığının belirlendiği bilgisi bulunmaktadır. Bozma sonrası dinlenen satıcı firma sahibinin tanıklığı da faturaların gerçek olduğu ve satış bedelinin ödendiği yönündedir.11.11.2008 tarihli bilirkişi raporunda, sunulan faturaların haczedilen bulaşık makinesi, derin dondurucu, 70 ve 37 ekran televizyonlarla uyumlu olduğu yönünde tespit yapıldığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan dava konusu haczin yapıldığı yerde 4. katta bulunan borçlu konutunda 09.12.2003 tarihinde haciz yapılarak çamaşır makinesi, kasetçalar, vb. ev eşyası haczedilmiştir ve borçlunun bu yerden üçüncü kişinin evine taşındığı iddia edilen tarih ise ilk hacizden sonraki bir tarihtir.Taşınma sırasında dava konusu mahcuzların üçüncü kişinin evine götürüldüğü ve aslında borçluya ait olduğu iddiası bulunmaktadır. Ne var ki, bu eşyaların ilk haciz sırasında borçlunun evinde bulunduğu halde alacak miktarına göre haczedilmemesi de genel yaşam deneyi kuralları ile bağdaşmamaktadır.
Bu nedenlerle 03.09.1999 ve 30.10.1989 tarihli faturalar kapsamında kaldığı anlaşılan 31.05.2004 günlü haciz tutanağının 1, 7,11,14. sıralarında bulunan Bosch marka bulaşık makinesi ve derin dondurucu ile Philips marka 70 ve 37 ekran televizyonlar yönünden açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği dikkate alınmadan yazılı biçimde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
SONUÇ :Davalı (üçüncü kişi) … vekilinin yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüne ve hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı 3.kişiye geri verilmesine 06.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.