Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2009/3537 E. 2009/5959 K. 05.10.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/3537
KARAR NO : 2009/5959
KARAR TARİHİ : 05.10.2009

MAHKEMESİ : Ankara Asliye 19. Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı borçlu … aleyhine takip yapıldığını, borcu karşılayacak mal bulunamadığını ileri sürerek davalı borçlunun aracını diğer davalı …’e satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı borçlu usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, borçlu hakkında kesinleşmiş bir icra takibi bulunmadığı ve dava ön şartı olan aciz belgesinin sunulamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Borçlu hakkında kesinleşmiş bir takip bulunmadığı ve davacı tarafça aciz belgesi de sunulamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç daysa kapsamına ve delil durumuna uygun düşmemektedir.
Ankara 10. İcra Müdürlüğünün 2007/7375 esas sayılı icra dosyasında ödeme emrinin davalı borçluya bizzat kaydı ile tebliğ edildiği ve herhangi bir itiraz olmadan takibin kesinleştiği adı geçen icra dosyası kapsamından açıkça anlaşılmaktadır.
İptal davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir (İİK.md.277). Bu husus, dava şartı olup, hakim görevi gereği doğrudan gözetmek zorundadır. Somut olayda borçlu hakkında yapılan takipte alınan bir kesin aciz belgesi mevcut değildir. Ancak 12/09/2007, 19/10/2007 ve 06/11/2007 tarihli hacizlerden bir sonuç alınamadığı ve borçlunun bilinen adresini değiştirip yeni adres bildirmediği ve takip dosyasında yazılan müzekkerelere verilen cevaplarda da borçlunun borcu karşılayacak miktarda malı olmadığı belirlenmiştir. Bu durumda borçlunun aciz halinin gerçekleştiği kabul edilerek tüm delillerin toplanması ve Ankara 16. İcra Hukuk Mahkemesinin 2007/1005 esas sayılı dosyasının bu davaya etkilerinin neler olacağı da tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olap bozma nedenidir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 05.10.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi