Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2009/2714 E. 2009/3092 K. 12.05.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/2714
KARAR NO : 2009/3092
KARAR TARİHİ : 12.05.2009

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görev yönünden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı borçlu …’ın boşanma davası sonucu aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminat borcunun tahsilini engellemek amacıyla Konya Selçuklu … mahallesi 13491 Ada 19 parselde kayıtlı A Blok 18 nolu bağımsız bölümü 22.12.2003 tarihinde kardeşinin damadı olan davalı …’a sattığını belirterek tasarrufun iptalini talep etmiştir.
Davalı … vekili, davacı ile müvekkilinin 13.7.2005 tarihinde boşandığını ve kararın 18.4.2006 tarihinde kesinleştiğini dava konusu taşınmazın evlilik birliği içinde edinilmiş olması ve davanın da evlilik birliği içinde edinilen malın tasarrufunun iptaline yönelik bulunması nedeniyle Aile Mahkemesinin görevli olduğunu, nafaka borcunun düzenli olarak ödendiğini, taşınmazın çocukların eğitim giderleri için satıldığını, boşanma davası sırasında tedbir talep etmeyen davacının beş yıl sonra açtığı davasının dinlenemiyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …, dava konusu taşınmazı boşanma davasından habersiz olarak 2003 yılı Aralık ayında aldığını, o tarihten beri taşınmazı kiracı olarak davalı borçlunun kullandığını, borçlu ile kayınpederinin kardeş olduklarını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre davanın mahiyeti itibarıyla evlilik birliği içerisinde edinilen malın tasarrufunun iptaline ilişkin olduğu 4787 Sayılı Aile mahkemelerinin kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Yasaya 5133 Sayılı Yasa ile ekleme yapılan 4/2 maddesinde 22.11.2001 tarihli 4721 sayılı Medeni Kanunun 3.kısım hariç olmak üzere 2.kitabı 31.12.2001 tarihli 4722 sayılı Medeni Kanunun yürürlüğü ve uygulama şekli hakkındaki yasaya göre aile hukukundan … dava ve işlerin aile mahkemesinin görevinde olduğu, bu davanın da 1.1.2002 tarihinden sonra açıldığı, uyuşmazlığın çözümünde eşler arasındaki mal rejimini düzenleyen Türk Medeni Kanununun 202 ve devamı maddelerinin dikkate alınması gerektiği, bu nedenle mahkemenin davaya bakmakla görevli olmadığı, görevli mahkemenin Konya Nöbetçi Aile Mahkemesi olduğu gerekçesisyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, mahkemenin görevsizliğine, yasal süre içerisinde talep halinde dosyanın görevli Konya Nöbetçi Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bir davada taraflarca öne sürülen maddi olguların hukuki değerlendirilmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak HUMK’nun 76.maddesi gereğince hakimin doğrudan görevidir.
Dava dilekçesindeki ileri sürülüşe ve yargılama aşamasındaki davacı vekilinin 13.10.2008 tarihli yazılı ve sözlü açıklamalarına göre dava niteliği itibarıyla İİK 277 ve devamı maddelerinde tanımını bulan tasarrufun iptali davasıdır. Davacının bu dava ile güttüğü amaç lehine boşanma davası sırasında hükmedilen ve 2008/1901 Esas sayılı icra takibine konu tazminat alacağını fer’ileriyle birlikte tahsil edebilmek için davalılar arasında yapılan tasarrufun icra hukuku yönünden iptalini sağlamaktadır. Davacının iddiasını kanıtlaması durumunda İİK’nun 283/1.maddesi gereğince davalı 3.şahıs üzerindeki kaydın tashinine mahal olmadan o gayrimenkulün haciz ve satışını istiyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık İİK’nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğundan görevli mahkemenin de genel hükümlere göre belirlenmesi gereklidir. Kural olarak iptal davalarında görevli mahkeme geçici veya kat’i aciz belgesindeki alacağın miktarına göre saptanır. Ancak davaya konu taşınmazın tasarruf tarihindeki değeri davacı alacağından az ise malın değeri esas alınarak görev hususu belirlenir.
Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre davanın eşler arasındaki evlilik birliği içerisinde edinilen mallar tasarrufun iptaline dolayısıyla uyuşmazlığın çözümünde eşler arasında mal rejimini düzenleyen Türk Medeni Kanununun 202 ve devamı maddelerinin dikkate alınması ve görevli mahkemesin de bu nedenle Aile Hukuk Mahkemesi olduğu yolundaki mahkeme gerekçesine katılma olanağı yoktur.
O halde mahkemece yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda davanın İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davası olduğu kabul edilerek taraf delilleri toplanmalı ve sonucuna göre karar verilmesi gereklidir. Yazılı gerekçelerle görevsizlik kararı verilmiş olması isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 12.5.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.