YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/2112
KARAR NO : 2009/4598
KARAR TARİHİ : 25.06.2009
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili şirkete kasko sigortalı araça … ambarından rulo saç yüklemesi yapılırken tavan vincinin kaynak yerlerinden koparak yükle birlikte aracın üzerine düşmesi sonucu hasarlandığını, 10.797YTL hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, davalı şirketin sorumluluğunda bulunan tavan vincinin kaynak yerinden kopması nedeniyle davalının zarardan sorumlu olduğunu, davalının … ve Terminal İşletenleri Sorumluluk Poliçesinde 4.612YTL ödeme yapıldığını belirterek, bakiye 6.185YTL’nin ödeme tarihinden işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, 26.11.2008 tarihli ilk oturumda davayı kabul ettiğini beyan etmiş, vekaletnamede davayı kabul yetkisi olduğu görülmüştür.
Mahkemece, davanın kabulüne, 6.185YTL tazminatın ödeme tarihinden işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, yargılama gideri, vekalet ücreti ve harç yönünden davalı vekili tarafından temyiz etilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına Harçlar Kanununun 22. maddesi gereğince davanın 1/3 karar ve ilam harcı ile sorumlu tutulmasına göre, davalı Yılpart Konteyner Terminali ve … İşletmesi Anonim Şirketi vekilinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava TTK’nun 1301. maddesine dayanılarak açılan rücüen tazminat istemine ilişkindir.
Davalı şirket vekili 26.11.2008 tarihli ilk oturumda gelerek davayı kabul ettiğini beyan etmiş; mahkemece de davalı vekilinin kabulü nedeni ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
HUMK’nun 94/2. maddesi “davalı hal ve vaziyeti ile aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermemiş ve ilk muhakeme celsesinde de davayı kabul etmiş ise masarifi muhakeme ile ilzam olunamayacağı” hükmünü düzenlemiştir. Bu iki halin birlikte bulunması halinde davalı yargılama giderlerinden sorumlu olmayacaktır. Davalının aleyhine dava açılmasına sebebiyet verip vermediği hususu incelenmemiştir. Dosya kapsamına göre, dava açılmadan önce davalı şirkete ihtar yapılıp yapılmadığı anlaşılmadığı gibi davalının işyeri kapsamında yaptırdığı “… ve terminal İşletenleri Sorumluluk poliçesi” gereğince dava dışı sigorta şirketi tarafından davacı tarafa yapılan ödemeden haberdar olup olmadığı da belirlenememiştir.
Bu durumda mahkemece, davacı tarafca davalı şirkete dava açılmadan önce ihtar gönderilip gönderilmediği, davalının işyeri sigortası poliçesi nedeniyle davacıya yapılan ödemede davadan önce haberdar olup olmadığı hususlarının araştırılması, varsa bunlarla ilgili belgelerin ve tarafların delillerin toplanması ve HUMK’nun 94/2 maddesi hükmü gözetilerek davalı tarafın aleyhine dava açılmasına sebebiyet verip vermediği hususunun tesbiti ile sonucuna göre yargılama giderlerinden hangi tarafın sorumlu olacağına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme nedeniyle yazılı olduğu bicimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
3-AAÜT’nin 6. maddesinde “anlaşmazlığın kabul vs nedeniyle delillerin toplanmasına ilişkin ara kararının yerine getirilmesinden önce giderilmesi halinde tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra giderilirse tamamına hükmolunacağı” belirtilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemeleri, basit yargılama usulüne tabi olup, ilk duruşma gününe kadar davaya cevap verilebileceği gibi, ilk oturumda da davalı taraf davaya cevabını bildirebilir.
Somut olayda davalı şirket vekili ilk oturumdan önce cevap dilekçesi vermemiş; ancak, ilk duruşmada davayı kabul etmiştir. Bu halde; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereği yerine getirilmeden önce davalı vekili davayı kabul ettiğinden, tarifelerle belirlenen vekalet ücretinin 1/2’ne hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde davalı tarafından vekalet ücretinin tamamı ile sorumlu tutulması doğru değildir.
SONUÇ:Yukarıda l nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ….Konteyner Terminali ve … İşletmeleri A.Ş vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 25.06.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.