Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2009/1860 E. 2009/4611 K. 25.06.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/1860
KARAR NO : 2009/4611
KARAR TARİHİ : 25.06.2009

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde, davalıya ait aracın müvekkili şirkete trafik sigortalı olduğunu, sigortalı aracın dava dışı 3.kişinin aracına alkollü sürücü idaresinde iken çarparak zarar verdiği, karşı araç zararını ödediklerini ve davalıya rücu haklarının bulunduğunu açıklayarak, 2.474,43.TL.nın ödeme tarihinden itibaren reeskont faizi ile davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 1.979,54.TL.nın, 03.08.2004 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava,trafik kazası nedeniyle ve trafik sigorta poliçesi gereği 3.kişi zararını ödeyen sigortacı şirketin kendi sigorta ettirenine karşı açmış olduğu rücuen tazminat istemine ilişkindir.
1-2918 sayılı KTK.nun 48. maddesi ile Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.d maddesi uyarınca ve Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında,meydana gelen zararın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla sürücünün alkollü olması tek başına zararın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Bu durumda,sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmamaktadır.Mahkemece yargılama sırasında trafik uzmanı makine mühendisinden alınan 28.08.2006 tarihli rapor ile bilahare içlerinde nöroloji uzmanı bilirkişinin de bulunduğu 30.05.2007 tarihli rapor ve aynı bilirkişilerden alınan 14.01.2008 tarihli Ek raporda davacıya trafik sigortalı aracın sürücüsünün meydana gelen kazada % 80 oranında, karşı araç sürücüsünün de % 20 oranında kusurlu oldukları belirtilmiştir.Buna göre,alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynadığı anlaşılmaktadır.O halde; mahkemece kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana gelmemiş olması nedeniyle,davacının sigortalısına rücu hakkı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı taraf yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 25.06.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.