YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/1738
KARAR NO : 2009/4615
KARAR TARİHİ : 25.06.2009
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı … şirketinin daha önce aleyhlerine açmış olduğu rücuen tazminat davasında verilen karar sonrası yapılan icra takibi sonucunda,müvekkilinin icra dosyasına ödeme yaptığını,icra takibine konu mahkeme kararının Yargıtay’ca bozulması üzerine de fazladan ödedikleri anlaşılan 10.969,00.TL.nın davalı … tarafından icra dosyasına iade edildiğini açıklayarak, fazladan ödedikleri ve bilahare iade edilen paradan bir süre yoksun kalmış olmaları nedeniyle uğranılan 6.111,05.TL.zararın 11.05.2006 geri ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkilinin hukuka uygun olarak icra dosyasına yatırılan parayı çekmiş olduğunu, şimdiki davacı olan borçlu-davacının icra takibi üzerine hükmü tehir-i icra talepli olarak temyiz etme şeklinde yasal olanağı varken kendi ihmali ile bunu yapmadığından davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre, sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ilama dayalı icra takibi nedeniyle icra dosyasına yapılan ödemeden sonra icraya konu hükmün Yargıtay’ca bozulması üzerine, icra dosyasına fazladan ödenip sonra davalı tarafından iade edilen paradan bir süre yoksun kalınmasından kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Para alacağına ilişkin ilamın icra takibine konu edilebilmesi kesinleşme şartına bağlı değildir. Davalının bu nitelikteki bir ilamı icra takibine konu yapması Yargıtay’dan tehiri icra kararı getirilmemesi nedeniyle icra takibine devam etmesi ve sonuçta icra dosyasına giren parayı tahsil etmesi yasadan kaynaklanan haklarının kullanılmasıdır. Tüm bu işlemlerden dolayı kendisine kusur izafe edilemez. Aksine davacı-borçlu aleyhine verilen kararı temyiz etmiş olmasına rağmen tehiri icra kararı almamak suretiyle kusurlu davranarak zararına sebebiyet vermiştir. Davacının zararın oluşmasında kendi eylemi etkili olmuştur. Hiç kimse kendi eylemi ile oluşan zararını diğer bir kimseden isteyemez. Ayrıca, davalının kendisine tanınan yasal hakkını kullandığı da gözetilerek mahkemece davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun olmakla mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ:Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan mahkeme hükmünün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.60 TL peşin onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 25.6.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.