Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2009/10792 E. 2010/1140 K. 15.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/10792
KARAR NO : 2010/1140
KARAR TARİHİ : 15.02.2010

MAHKEMESİ : … Asliye 1. Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı borçlu Recep aleyhine icra takibi yaptıklarını borcu karşılayacak mal bulunamadığını bu nedenle dava borçlunun dava konusu taşınmazını davalı …’a satışına onun da davalı …’a devrine ilişkin tasarrufların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ve Abdullah vekili ile davalı … davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, borçlunun dava konusu taşınmazı davalı …’a satışında bedeller arasında fahiş fark bulunmadığı, satışın iyiniyetle yapıldığı ve davalı …’ın da kötüniyetinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı …’ın tasarrufu yaptığı sırada borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastını bildiği veya bilmesine gerektiren açık emarelerin bulunduğunun davacı tarafça kanıtlanamamasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, İİK’nın 277 vd maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Davanın dayanağı olan takipte yapılmış olan 19/09/2007 tarihli haciz sırasında hazır bulunan borçlu dava konusu taşınmazı anlaşmalı olarak, arkadaşı olduğunu belirttiği 3. kişi Erkan’a sattığını belirtmiş ve beyanını imzası ile tasdik etmiştir. İİK’nın 8/son fıkrasına göre icra ve iflas dairelerinin tutanakları, hilafı sabit oluncaya kadar muteber olan evrak olup borçlunun bu beyanına göre İİK’nın 280. maddesi kapsamında borçlu ile 3. kişi arasında bir tanıdıklık olup olmadığı değerlendirilmeli 280. madde şartlarının varlığı ihtimalinde İİK’nın 283. maddesine göre davanın bedele dönüşeceği nazara alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu borçlu ile 3.kişi Erkan arasındaki satışta bedeller arasında fahiş fark bulunmadığından ve satışın iyiniyetle yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi isabetli değildir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.