Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2009/10205 E. 2010/4864 K. 27.05.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/10205
KARAR NO : 2010/4864
KARAR TARİHİ : 27.05.2010

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak hukukuna ilişkin davada Ankara 19. Asliye Hukuk ve Ankara 6. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, davacılar ile davalı arasında konut satışına ilişkin olarak düzenlenen satış sözleşmesinin fesih edilmesi ve sözleşmede belirtilen nitelikteki daire bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Asliye Hukuk Mahkemesince, alışverişe konu mesken amaçlı taşınmaz mallarla ilgili her türlü ihtilafın Tüketici Mahkemelerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Tüketici Mahkemesi ise, taraflar arasındaki taşınmaz satımına ilişkin sözleşmenin adi yazılı şekilde yapılması ve alacağın temliki anlamına gelecek kat karşılığı inşaat sözleşmesinin mevcut bulunmadığını belirterek davanın genel mahkemelerde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.
4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses,
görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında konut satışına yönelik olarak 04.11.1998 tarihli harici satış sözleşmesi yapılmıştır. Davaya konu konut satımı ile ilgili kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmamıştır. Bu durumda kat karşılığı inşaat sözleşmesi olmadığından Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 28.5.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.