Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2009/10190 E. 2010/5373 K. 10.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/10190
KARAR NO : 2010/5373
KARAR TARİHİ : 10.06.2010

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı 3.kişi vekili, … 5.İcra Müdürlüğünün 2007/198 talimat sayılı takip dosyasında, 16.11.2007 tarihinde müvekkilinin evinde haczedilen menkullerin müvekkiline ait olduğunu, müvekkilinin borçluyu hiç tanımadığını ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, haciz yapılan adresin kapı zilinde borçlunun adının yazılı olduğunu, apartman görevlisi tarafından borçlunun bu adreste oturduğunu bildirdiğini, haciz adresinde borçlunun ikamet ettiğini savunarak davanın reddi ile tazminat talep etmiştir.
Davalı borçlu duruşmada haciz yapılan adreste iki ay kadar oturduktan sonra o adresten ayrıldığını, haczedilen malların kendisine ait olmadığını savunmuştur.
Mahkemece, haczin 3.kişinin evinde yapılmış olması nedeniyle ispat yükünün davalı alacaklıya ait olduğu, borçlunun haciz adresinde oturduğuna dair delil sunulamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, 3.kişinin İİK.nun 96. vd maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.
Dava konusu taşınır malların haczedildiği yerin resmi kayıtlarda (ikametgah ilmuhaberine göre) borçlu ile ilgisi belirlenemediğinden, İİK.nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesi 3.kişi yararınadır ve karinenin aksini ispat yükü İİK.nun 99. maddesi gereğince alacaklı tarafa düşmektedir.
İİK.nun 8/2 maddesi uyarınca aksi sabit oluncaya kadar geçerli haciz tutanağından haciz yapılan yerde hazır bulunan apartman görevlisi …’ın borçlunun doktor olduğunu ve genellikle evde bulunmadığını belirterek yer gösterdiği dairenin kapı zilinde de borçlunun isminin yazılı olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Davacının delil olarak dayandığı apartman gider makbuzları ve doğalgaz faturaları haczinden sonraki tarihleri taşıdıkları gibi herzaman beyana göre düzenlenebilecek belgelerdendir.
Apartman görevlisi … daha sonra duruşmada borçlunun haciz adresinde oturup oturmadığını bilmediğini beyan etmiş ise de beyanları haciz tutanağının aksini ispata yeterli değildir.
Tüm bu maddi ve hukuki olgular davacı ile borçlunun haciz mahallinde birlikte yaşadığı ve istihkak iddiasının danışıklı olduğu sonucunu ortaya koymaktadır.
Alacaklı taraf, karinenin aksini, mahcuzların borçluya ait olduğunu kanıtlamış sayılmalıdır.
Bu nedenlerle davanın reddi yerine delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı biçimde kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 10.6.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.