Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2009/10134 E. 2011/3004 K. 04.04.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/10134
KARAR NO : 2011/3004
KARAR TARİHİ : 04.04.2011

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın karıştığı trafik kazası sonucu, araç içinde yolcu olan, müvekkilinin desteği ve eşi…’nin vefat ettiğini belirterek, ıslâh ile arttırılmış toplam 73.200.84 TL’nın, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleştirilen davada davacı vekili, aynı kazada ölen, müvekkilinin desteği ve oğlu… için, ıslâh ile arttırılmış toplam 15.356.20 TL’nın, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, araç sürücüsü ve işletenin kusuru nedeniyle, ölen akrabaları için destek tazminatı taleplerinin teminat kapsamı dışında kaldığını, gerçek zarardan poliçe limitiyle sorumlu olduklarını bildirerek, asıl ve birleştirilen davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, KTK.’nun 88. maddesindeki müteselsil sorumluluk esasları uyarınca, karşı araç sürücüsünün kusuru oranında tazminattan indirim yapılmayacağı gerekçesiyle, davanın kabulüne, asıl davada 73.200.84 TL’nın, birleştirilen davada 15.356.20 TL’nın, 21.08.2008 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Asıl ve birleştirilen dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Asıl ve birleştirilen davada, davalı sürücüsünün tam kusuruna dayanılarak tazminat talebinde bulunulmuş, müteselsil sorumluluk ilkesine dayanılmamıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, davalı sürücüsünün %30 oranında, davacının desteğinin içinde bulunduğu araç sürücüsünün ise %70 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Bu durumda mahkemece, davalı sürücüsüne isabet eden kusur oranına göre, davalının sorumlu olduğu tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken, müteselsil sorumluluk esasları uyarınca zararın tamamından sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 4.4.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.