Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2008/5787 E. 2009/3915 K. 04.06.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/5787
KARAR NO : 2009/3915
KARAR TARİHİ : 04.06.2009

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı şirkete trafik sigortalı aracın, yaptığı trafik kazasında davacının sağ bacağını diz altından kaybettiğini, uzuv kaybı nedeniyle sigortaca tazminat ödendiğini,ancak tedavi gideri olarak ödenmek istenen miktar az olduğundan kabul etmediklerini, alacağın tahsili için davalı aleyhine yapılan icra takibine itiraz nedeniyle takibin durduğunu açıklayarak, davalı tarafından itiraz edilmeyen kısım düşüldükten sonra 14.157,44.TL. Asıl alacak üzerinden yapılan icra takibine kısmi itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile davalının Mersin 2.İcra Müdürlüğünün 2007/4966 Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 12.963,80.TL.lık kısmının iptaline, bu miktar asıl alacak üzerinden takibin devamına,asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, itirazın iptal edilen kısmı yönünden % 40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, takip kötüniyetli olmadığından ret edilen miktar üzerinden davalı yararına tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle oluşan tedavi gideri zararının aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkindir.
Dava konusu sigortanın bir meblağ sigortası olmayıp, gerçek zararı karşılamaya yönelik bir sigorta türü olduğu dikkate alındığında, tazminatın da önceden belirlenebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığından söz edilemez. Bu durum karşısında, İİK.nun 67. Maddesi hükmündeki koşullar gerçekleşmediğinden ve tazminatın belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddi gerekirken, kabulüne ilişkin hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 60.00.TL temyiz başvuru harcının davalıdan alınmasına 4.6.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.