Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2008/5769 E. 2009/2022 K. 02.04.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/5769
KARAR NO : 2009/2022
KARAR TARİHİ : 02.04.2009

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı borçlu …’nun alacaklısından mal kaçırmak amacıyla … … Mahallesi, … Caddesi, no:442 adresinde bulunan taşınmaz üzerindeki depo, idari bina ve imalathane şeklindeki fabrikanın zilyetliğini 28.7.2005 tarihinde davalı …’a, onun da davalı …’a devrettiğini belirterek tasarrufların iptalini talep etmiştir.
Davalı … vekili 28.7.2005 tarihli tasarrufun 15.10.2005 keşide tarihli çekten önce yapıldığını, cironun teminat amaçlı olduğunu, taşınmazın sağlık problemleri nedeniyle satıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …, taşınmazın hisseli olduğunu bilerek ve belediye aracılığıyla aldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … dava konusu taşınmazı borçludan değil davalı …’dan yatırım amaçlı aldığını, mütaahhitlik yaptığını, şu an … Mobilya San. Tic. Ltd. Şti.’ne kiraya verdiğini, iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre borcun tasarruftan sonra doğduğu ve davalıların kötüniyetli oldukları ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için iptali istenen tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılmış olması dava önkoşulu olup mahkemece res’en araştırılmalıdır. Dava koşulu gerçekleşmediği takdirde işin esası hakkında hüküm kurulamaz.
Somut olayda icra takibine konu olan çekin keşide tarihi 15.10.2005 bankaya ibraz tarihi ise 17.10.2005’dir. Çeklerde vade olmayacağı kural ise de uygulamada ticari yaşamda ileri bir tarihte keşide edilmiş gibi çek düzenlendiği, bu tip çeklerin … olarak kullanıldığı görülmektedir. Uygulamada ve öğretide bu gibi hallerde borcun vade, ibraz yada takip tarihinden önce doğduğu iddiasının varlığı halinde, borcun gerçek doğum tarihinin tespitinin gerektiği kabul edilmiştir. Somut olayda davacı vekili vadeli çek verildiği ve borcun daha önce doğduğunu iddia ettiğinden kural olarak borcun gerçek doğum tarihinin araştırılması gerekmektidir. Davacı vekili bu yönde … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/49 Esas sayılı dosyası ile İstanbul 13. İcra Müdürlüğünün 2005/16004 Esas sayılı takip dosyasını delil olarak bildirmiş ve davalının ayrı borç ilişkisi nedeniyle 30.5.2005 keşide tarihli 11.850 USD ve 15.10.2005 keşide tarihli 25.000.-YTL çekleri verdiğini belirtmiştir. O halde davacının delil olarak bildirdiği yukarıda numaraları yazılı dava ve takip dosyası incelenerek borcun gerçek doğum tarihinin saptanması, borcun iptali istenen tasarruftan önce doğduğunun belirlenmesi halinde ise borçlu ile davalı … arasındaki tasarruf yönünden bedel farkı ve ticari işletmenin devrine ilişkin İİK’nun 278/3-2, 280/son, 283/2.maddeleri, davalı … yönünden davalıların nüfus kayıt örnekleri getirtilerek İİK 280/1.maddesi uyarınca tasarruun iptali gerekip gerekmediği toplanacak delillerin sonucuna göre değerlendirilip karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 2.4.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.