YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/5519
KARAR NO : 2009/3609
KARAR TARİHİ : 26.05.2009
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 26.5.2009 salı günü davacı … ve davalı … Sigorta A.Ş. tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinden Sitti’nin eşi …’ın babası olan …’un, davalının trafik sigortacısı olduğu araç sürücüsünün tam kusurlu eylemi ile neden olduğu kaza sonucunda hayatını kaybettiğini, ileri sürerek toplam 50.000,00 YTL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkilinin poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, temerrüde düşürülmediğini, hatır taşımasının dikkate alınması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, davacıların müteveffanın desteğinden yoksun kaldıkları gerekçesi ile, bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne, davacılar için toplam 50.000,00 YTL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir..
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı vekili savunmalarında, davacıların desteği …’un araçta hatır için taşındığını bildirmiştir. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından, bu gibi taşımalarda BK’nun 43. Maddesi uyarınca, belirlenen tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide, gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Bu itibarla, bu savunma üzerinde durularak, mahkemece taşımanın hatır için yapılıp yapılmadığını tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı, yani olayın özel koşulları göz önüne alınarak hüküm kurulması gerekirken, davalı savunması üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-TTK’nun 1299/1.maddesi yollamasıyla aynı kanunun 1292/1, 2918 sayılı KTK’nun 98/1, 99/1.maddeleri ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B.2. maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Somut olayda, davalı … şirketine dava açılmadan önce temerrüde düşürülmemiş olup, talep edilen tazminat tutarı yönünden dava tarihinden itibaren faiz ödemekle yükümlüdür. Anılan düzenleme göz ardı edilerek kaza tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de isabetli değildir.
SONUÇ:Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı … Sigorta A.Ş. yararına BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 26.5.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.