Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2008/4328 E. 2009/1078 K. 03.03.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/4328
KARAR NO : 2009/1078
KARAR TARİHİ : 03.03.2009

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : … …, … …, …, … …

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı borçlu … …’un alacaklısından mal kaçırmaka amacıyla İstanbul Eminönü 228 Ada 17 parselde kayıtlı taşınmazını 22.06.2004 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile 35.000,00 YTL karşılığında davalı … …’e satmayı vaadettiğini 12.07.2004 tarihinde aynı taşınmazın 1/2 hissesini eşi davalı …’ya 17.08.2004 tarihinde de borçluya ait 1/2 hisse ile …’a ait 1/2 hissenin davalı … …’e satıldığını belirterek davalı borçlu ile … … ve eşi … yine borçlu ve eşi … ile … … arasında yapılan tasarrufların iptalini talep etmiştir.
Davalı … vekili müvekkilinin borcu karşılayacak mal varlığını bulunduğunu ve aciz halinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … … vekili, aciz belgesi sunulmadığını, iptali istenen satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh edilmediğini satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak borçlu hakkında hem icra takibi hemde tapu iptali ve tescil davası açtıklarını derdest olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, borçlunun konkordata istemi ile dava açtığını, aciz halinde olmadığını, davacı tarafından borçlunun başka bir taşınmazıyla ilgili aynı mahiyetde açtığı davanın derdest olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … … vekili, borçlunun borçlarını ödemek için konkordota talebi ile dava açtığını, aciz hali olmadığını taşınmazın iyi niyetli alındığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre davalı … …’in kötü niyetli olduğu ıspatlanamadığından, satış vaadi sözleşmesinin iptalini istemekte hukuki yararı bulunmadığından davalı … … ve … … aleyhine açılan davanın reddine, borçlu ile eşi … arasındaki tasarrufun İİK 278 madde gereğince bağışlama niteliğinde olduğu ancak davalı …’ın dava konusu taşınmazı elinden çıkardığından dava İİK 283/2 maddesi gereğince bedele dönüşmekle taşınmazın satış tarihindeki değeri olan 35.000,00YTL tazminatın davacının Mersin 8.İcra Müdürlüğünün 2004/4106 takip sayılı dosyasındaki asıl alacak fer’ilerini geçmemek kaydıyla davalı …’dan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların elinde kati (İİK 143) veya geçiçi aciz belgesi (İİK 105) bulunan alacaklılar açabilir. Aciz belgesinin varlığı dava önkoşulu olup mahkemece res’en bakılması gerekir.
Somut olayda davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş ve sunulmuş kat’i aciz vesikası bulunmamaktadır.
Davalı borçlunun konkordota istemi ile açtığı davada aktifi pasifinden fazla olduğu için reddedilmiştir.
Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden borçlu adına 609 ada 6 parselden 7 adet bağımsız bölüm, 1 ada 780 parselde bir adet arsa, 33 SK 088 plakalı araç, Adana Bahçe ilçesinde 180 ada 59 parselde kayıtlı bağımsız bölüm, Mersin 24 ada l parsel, 1372 ada l parselde kayıtlı taşınmazlar olduğu anlaşılmıştır. Bu taşınmazlarla bunlarla ilgili değer tesbiti yapılmamış ve borçlunun mal beyanı dilekçesinde belirttiği kamu alacaklarıyla ilgili davacı alacaklıya ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılmamıştır.
Borçlunun mevcut mal varlığı karşısında aciz halinde olup olmadığı, dosyada mevcut haciz tutanaklarının geçici aciz belgesi niteliğinde kabul edilip edilemeyeceği tartışılarak aciz halinin varlığı halinde davanın esasdan incelenmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve
yasaya uygun bulunmayan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı … vekilinin sair, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davacı …’ya geri verilmesine 03.03.2009 tarihinde oybirliğince karar verildi.