Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2008/283 E. 2008/1718 K. 07.04.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/283
KARAR NO : 2008/1718
KARAR TARİHİ : 07.04.2008

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 13.12.1994 tarihli kredi kartı sözleşmesinin borçlusu, 19.09.2002, 10.03.2003 ve 28.03.2003 tarihli kredi sözleşmelerinin müşterek borçlu müteselsil kefili olan davalı …’in 2004/22353 Esas sayılı takip dosyasından 20.09.2004 takip tarihi itibarıyla 21.323.08 YTL 2004/1544 Esas sayılı takip dosyasından 19.10.2004 takip tarihi itibarıyla 11.090.73 YTL, 2004/22432 Esas sayılı takip dosyasında 20.09.2004 takip tarihi itibarıyla 27.798.20 YTL olmak üzere taplam 60.212.02 YTL borcu olduğunu, davalı borçlunun Sakarya Sapanca … Mahallelsi 139 ada 101 parsel 46/1632 arsa paylı 19 nolu meskenin 20.05.2004 tarihinde 35.000.00 YTL bedelle alacaklılardan mal kaçırma amacıyla davalı …’a sattığını belirterek davalılar arasında gerçekleştirilen muvazaalı satış işleminin BK’nun 18. maddesi gereğince butlanına, İİK 277 ve devamı maddelerinin kıyasen uygulanarak taşınmaz üzerine haciz koyma ve satış isteme yetkisi tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkilinin iyiniyetli 3. kişi olarak dava konusu taşınmazı üzerindeki ipotek ve hacizle birlikte 35.000.00 YTL’ye aldığını, tasarrufun borçtan önce yapıldığını aciz belgesi sunulmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …’e dava dilekçesi Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliği edilmiş, davalı savunma yapmamıştır.
Mahkemece idda, savunma taplanan delillere göre davacı tarafından Borçlar Kanununun 18. maddesi kapsamında muvazaa iddiası kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davanın muvazaa hukuki nedenine dayalı olarak açıldığının ve muvazaanın kanıtlanamadığının kabulü ile davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemenin bu kabulü talep şekline ve dosyadaki bilgi ve belgelere uygun düşmemektedir.
Dava İİK’nun 277. ve müteakip maddelerindeki hukuki nedene dayalı olarak açılmıştır. Bu durumda davanın yasa hükümleri kapsamında incelenip sonuçlanması gerekirdi. Taşınmaz borçlu … tarafından 3. kişi …’a üzerindeki hacizlerle birlikte satılmıştır.
Bu durumda satış bedeli satış tarihindeki gerçek değerin karşılaştırılması ve İİK’nun 278/2 maddesi gözönünde bulundurularak davanın subuta erip ermediği değerlendirilmeliydi. Açıklanan nedenlerle mahkemenin gerekçesine katılmak mümkün değildir.
Ne var ki, üzerindeki hacizle beraber satılan taşınmaz aynı haciz nedeniyle takip alacaklılsı tarafından sattırılmış ve davalı 3. şahıs …’ın taşınmaz malikliği sıfatı sona ermiştir. Bu durumda borçlu Adnan’la 3. şahıs … arasındaki tasarrufun iptal edilmesinin davacı yönünden pratik bir yararı kalmamıştır. Davanın bu gerekçeyle hükme bağlanması gerekirdi. Ancak sonucu itibarıyla doğru olan hükmün onanması düşünülmüştür.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle sonucu itibarıyla doğru olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 0.90 YTL kalan onama harcın temyiz eden davacı’dan alınmasına 7.4.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.