YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/1212
KARAR NO : 2008/2901
KARAR TARİHİ : 02.06.2008
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu … Yatırım Bankası AŞ’nin amme alacağının, tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla … plakalı aracını 22.3.2001 tarihinde davalı …’ye, …’nin de aynı aracı 21.5.2004 tarihinde dahili davalı …’ye sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptalini talep etmiştir.
Davalı Tasfiye Halindeki … Yatırım Bankası AŞ. vekili, takip konusu alacakla ilgili ödemeye çağrı mektubu ve ödeme emrinin iptali için idare mahkemesine dava açtıklarını, alacağın kesinleşmediğini, haczedilen ve mal beyanı dilekçesinde bildirilen malların değerlerini tespit edilmediğini, dava konusu alacağın amme alacağından önce ve rayiç bedelle satıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, aracı galeriden 4.300.00YTL’ye aldıklarını, tasarruf tarihinin temlik tarihinden önce olduğunu, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dahili davalı Şahin Bilgi vekili, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Yargılama sırasında davalı borçlunun iflasına karar verilmiş, iflas idaresince 16.12.2005 tarihli ikinci alacaklılar toplantısında mevcut tasarrufun iptali davalarının davacı TMSF tarafından aynen devamına karar verilmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre davalılar arasındaki tasarrufun İİK’nun 278/2 maddesinde öngörülen nitelikte olmadığı, aracın gerçek rayiç değeri ile satış bedeli arasında fahiş fark olmadığı, 280/1. madde gereğince davalı 3.şahsın kötüniyetli olduğu iddia ve ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine toplanan delillere delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tasarrufun iflas kararının verilmesinden çok önce gerçekleştirilmiş bulunmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, ve 5411 Bankacılık Kanununun 143/5. maddesi gereğince davacıdan harç alınmasına yer olmadığına 2.6.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.