Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2007/4114 E. 2008/72 K. 15.01.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/4114
KARAR NO : 2008/72
KARAR TARİHİ : 15.01.2008

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalılardan … ve … … tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalılardan …’ın müvekkiline olan vergi borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında kendisine ait taşınmazı …’a, …’in …’a, M….’nin … …’a, …’ın ise … ve … …’a sattığını öne sürerek yapılan tasarrufların iptalini talep etmiş ancak yargılama sırasında davasını tazminata dönüştürmüştür.
Davalılardan … … ve … davada zamanaşımı süresinin geçtiğini ve taşınmazı iyi niyetle satın aldıklarını savunarak davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece davalılardan … … hakkındaki davanın reddine, davalılar …’dan 31.930.94.YTL, …’dan 51.741. YTL, … …’dan 65.256.05.YTL, …’dan 34.415.10 YTL.nin davacının alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılardan … ve … … tarafından temyiz edilmiştir
Mahkemece, dava dışı …’a yapılan 2/8 arsa paylı 1. kat 2 nolu mesken satışı dışındaki tasarrufların danışıklı olup borçlu …’ın alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik olduğundan söz edilerek davalılar …, …, … … ve …’ın alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere tazminatla sorumlu tutulmalarına karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir.
Dava, 6183 sayılı amme alacaklarının tahsili hakkındaki kanunun 24. ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yasanın 30. maddesinde borçlunun malı bulunmadığı veya borca yetmediği takdirde amme alacağının bir kısmının veya tamamının tahsiline imkan bırakmamak maksadıyla borçlu tarafından yapılan bir taraflı muamelerle borçlunun maksadını bilen veya bilmesi lazım gelen kimselerle yapılan bütün muameleler tarihleri ne olursa olsun hükümsüz sayılacağı öngörülmüş, 31. madde hükmünde ise 27, 28, 29, 30. maddelerde sözü edilen tasarruf ve muamelelerden faydalananlar elde ettiklerini elden çıkarmışlarsa takdir edilecek bedelini vermeye bu kanun hükümleri dairesinde mecbur oldukları bildirilmiştir. Somut olayda borçlu davalı … taşınmazlarını damadı olan 3. kişi …’a satmıştır. Bu haliyle tasarruf sözü edilen yasanın 28/2. maddesine göre bağışlama hükmünde olup iptale tabidir. Ne varki davalı 3. kişi …’de taşınmazları …’a satarak elden çıkarmıştır. M…. tarafından da … …’a ondan da bir kısmı …’a bir kısmı da … …’a temlik edilmiştir. Yasanın 30. madde hükmüne göre borçlu ile hukuki muamelede bulunmayan ve 4. kişi durumunda olan davalıların tazminatla sorumlu tutulabilmeleri için kötü niyetlerinin davacı tarafından kanıtlanması gerekir. Dosya içeriğine toplanan deliller davalılar … ile … …’ın borçlunun maksadını bilen veya bilmesi lazım gelen kimselerden oldukları başka bir anlatımla kötüniyetli olduklarının ispata yeterli olmadığı gibi, davalı …’nın borçlunun yeğeni olması salt bu sebebin onun da kötüniyetli olduğunun kabulünü gerektirmez. Davalılar …, … … ve …’ın tazminatla sorumlu tutulmaları bu nedenlerle doğru olmamıştır. Bu durumda hükmü temyiz etmeyenler yönünden usulü kazanılmış haklarda gözönünde tutularak davalı 3. kişi …’ın taşınmazları elden çıkardığı tasarruf tarihindeki gerçek değerini geçmeyecek biçimde alacak ve ferileriyle sınırlı olmak üzere tazminatla sorumlu tutulması gerekir.
Davalılar … … ve …’ın temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü temyiz edenler yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar .. ve … ‘a geri verilmesine 15.1.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.