Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2007/3890 E. 2007/3508 K. 08.11.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/3890
KARAR NO : 2007/3508
KARAR TARİHİ : 08.11.2007

-Y A R G I T A Y İ L A M I –
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı … aleyhine icra takibi yapıldığını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını bu nedenle davalı borçlunun …, … Sokağı 1285 ada 109 parselde kain, dairedeki 3/8 hissesinin davalı …’e bu davalıdan davalı …’ya ve son olarak da bu davalıdan davalı …’e satışına ilişkin tasarrufun iptali ile taşınmaz üzerinde cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı …, davacıya borcu bulunmadığını, satışın gerçek olduğunu, mali durumunun bozuk olmasından dolayı satışın yapıldığını, satışta muvazaanın bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili, davacının tefecilik yapmak sureti ile davalı …’yi borçlandırdığını, borçlarını ödeyemeyen bu davalının taşınmazdaki payını ailesinden habersiz sattığını, satışı öğrenen annesi Necla’nın gerçek bedeli ile taşınmazı satış yapılan davalı …’den geri aldığını, davacı hakkında tefecilik ve ölümle tehdit suçlarından dolayı şikayet yapıldığını ve halen soruşturmanın devam ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve cevap vermemişlerdir
Mahkemece dava açılmadan önce başlatılmış bir takipte alınan bir aciz belgesi bulunmadığı, dava açıldıktan sonra başlatılan takipte yapılan haciz sonucu düzenlenen tutanağın da geçici aciz belgesi niteliğinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaları elinde kesin veya geçici aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir ise de borç ../…
ödemeden aciz belgesi alınmadan dava açıldığında, alacaklı sonradan aldığı aciz belgesini mahkemeye verdiği veya geçici aciz belgesi niteliğindeki haciz tutanağı ibraz edildiği hallerde, dava şartı tamamlanmış olacağından, mahkemenin iptal davasını esastan incelenmesi gerekir. Aciz belgesinin veya geçici aciz belgesi niteliğindeki haciz tutanağının davanın açılmasından sonra sunulmuş olması, davanın görülmesine engel teşkil etmez.
Davacıyı, yeniden bir dava açmaya zorlamak dava ekonomisi yönünden de doğru değildir.
Somut olayda dosyaya ibraz edilen 12.12.2005 tarihli haciz tutanağının İİK’nun 105. madde hükmüne göre alınmış geçici aciz belgesi niteliğinde olduğunun kabulü ile davanın, aciz belgesinin yokluğu nedeniyle red edilmeyip, işin esasına girilerek tüm deliller toplandıktan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 8.11.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi.