Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2007/2527 E. 2007/4322 K. 17.12.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/2527
KARAR NO : 2007/4322
KARAR TARİHİ : 17.12.2007

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko sigortalı araca, davalıların işleteni ve sürücüsü oldukları aracın tam kusurlu çarparak hasara neden olduğunu ileri sürerek, sigortalısına ödediği 23.000.00-YTL tazminattan, aracın 3.750.00-YTL pert bedeli ve davalıların trafik sigorta teminat miktarı olan 4.000.00-YTL’nin mahsubu ile bakiye 15.250.00-YTL’nin ödeme gününden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı … vekili, duruşmaya katıldığı halde cevap bildirmemiştir.
Davalı … , duruşmaya gelmemiş ve cevap vermemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile, 8.225.00-YTL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, TTK’nun 1301.maddesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Trafik kazaları nitelikleri itibariyle haksız fiillerdendir. Haksız fiillerde temerrüt tarihi haksız fiilin meydana geldiği tarih olup, zarar sorumlusunun ayrıca ihtar ve ihbar edilmesine gerek yoktur. Sigorta ettirenin dava hakkı tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Ödeme tarihi aynı zamanda 3.şahsa rücu edebilme tarihidir. Bu nedenle, davalıların faizden sorumluluklarının başlangıcının halefiyet başlangıcı olan ödeme tarihi olarak kabulü gerekirken, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirecek nitelikte görülmediğinden, yerel mahkeme hükmünün HUMK’nun 438/7.maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1.paragrafındaki “…dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile…” tümcesi çıkarılarak yerine “…14.10.2004 ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile…” tümcesinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde düzeltilerek ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı fazla alınan 98.00-YTL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 17.12.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.