YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/1543
KARAR NO : 2007/3061
KARAR TARİHİ : 09.10.2007
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko sigortalı araçta meydana gelen 6.497.00-YTL’sı hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini belirterek, zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketi tarafından ödenen 2.750.00-YTL’nin mahsubu ile kalan 3.747.00-YTL’sı tazminatın ödeme tarihinden işleyecek faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, kusur oranı ve tazminat miktarını kabul etmediklerini, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulü ile 1.530.00-YTL’sı tazminatın 1.3.2004 ödeme tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı vekili dava dilekçesi ile toplam hasar bedelinden davalıya ait aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketi tarafından ödenen 2.750.00-YTL’nı mahsup edilerek kalan miktarın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu raporunda ise davalının kusur oranına göre sorumlu olduğu miktar tespit edilmiş, bu miktardan sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme mahsup edilmemiştir. Mahkemece yapılacak iş davalının kusur oranına göre sorumlu olduğu tazminat miktarından dava açılmadan önce zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketi tarafından ödenen 2.750.00-YTL mahsubu ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 9.10.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.