YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/4778
KARAR NO : 2006/8059
KARAR TARİHİ : 31.10.2006
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı … … tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Kadastro sırasında temyize konu 114 ada 117 parsel sayılı 25 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … … adına tespit edilmiştir. Askı ilan süresi içinde davacı … irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak, davacılar … ve … aynı iddiaları ile ayrı ayrı dava açmışlardır. … köyü tüzel kişiliği taşınmazın mer’a olduğunu ileri sürerek davaya katılmıştır. Mahkemece davaların birleştirilerek yapılan yargılama sonunda katılan … köyü tüzel kişiliğinin davasının kabulüne, dava konusu 114 ada 117 nolu parselin mer’a vasfı ile özel siciline tesciline karar verilmiş, hüküm davalı … … tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, taşınmazın mer’a olduğu gerekçesiyle yazılı olduğu üzere katılan köy muhtarlığının davasının kabulüne karar verilmişsede yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Kadastroca taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak davalı adına tesbit edilmiş, davacı … tarafından açılan davaya … köyü muhtarlığı taşınmazın köylerinin kadim mer’ası olduğu iddiasıyla katılmıştır. Katılma dilekçesindeki ileri sürülüşe ve savunmaya göre uyuşmazlık, taşınmazın kadim ve geleneksel şekilde kullanılan mer’a olup olmadığı, değilse davalı yararına 3402 sayılı Kadastro Yasasının 14. maddesindeki zilyetliğe dayalı taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığı yönlerinde toplanmaktadır. Öğretiye ve de süreklilik arz eden yargısal uygulamalara göre bir yerin mer’a olarak kabulü için yetkili makamlarca verilmiş mer’a tahsis kararının ve de kaydının olması, yoksa o yerin başlangıcı bilinmeyen bir süreden beri ve de eylemli şekilde mer’a olarak kullanılması gerekir. Ayrıca mer’alık iddiasını içeren davalarda dinlenecek bilirkişi ve tanıklarında davanın sonucuna yararı olmayan komşu köylerden secilmeleri gerekir. Mer’a tahsis kararı ve kaydı olup olmadığı konusunda mercilerine yazılan yazı cevapları beklenilmemiş, taşınmazın bulunduğu köyden dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların sözlerine değer verilerek hüküm tesisi yoluna gidilmiş katılan köy muhtarlığından komşu köylerden tanık göstermesi istenmemiş, ziraatçi bilirkişi görüşünede başvurulmamıştır.
Eksik inceleme ile hüküm verilemez. O halde, taşınmazın bulunduğu yer ve yöre ile ilgili yetkili makamlarca verilmiş mer’a tahsis kararının ve kaydının olup olmadığı mercilerinden tekrar sorulmalı, gerek katılan köye ve gerekse davalı … …’a taşınmazı ve yöreyi iyi bilen komşu köylerden olmak üzere yaşlı tanık göstermeleri istenmeli, daha sonra önceki keşifte dinlenen tüm yerel bilirkişi ve tanıklarla tesbit bilirkişileri ve taraflarca komşu köylerden gösterilecek tanıklar eşliğinde yerinde yeniden keşif yapılarak olduğunda mer’a tahsis karar kaydının ve haritasının yerel bilirkişi aracılığıyla uygulaması yapılıp taşınmazın tahsis kaydı kapsamında kalıp kalmadığı kesin olarak saptanmalı, böyle bir karar ve kaydın olmaması durumunda bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin kadim ve geleneksel biçimde kullanılan mer’a olup olmadığı değilse kimden kaldığı, davalının zilyetliğinin başlangıç tarihi, süresi ve sürdürülüş biçimi, olaylara dayalı olarak ayrı ayrı sorulup saptanmalı, bilirkişi ve tanık sözleri arasında aykırılık doğduğunda giderilmeli, ziraat mühendisi bilirkişiden taşınmazın toprak yapısı, meyili, örtüsü, işleniş tarzı ve süresi ve öncesinin mer’a olup olmadığı konularında teknik verilere dayalı ayrıntılı rapor alınmalı, komşu parsellerle ilgili olarak açılıp sonuçlanan dava bulunup bulunmadığı araştırılıp olduğunda verilen kararların kesinleşme şerhini içeren birer örnekleri getirtilip delillerin değerlendirilmesinde dikkate alınmalı, fen bilirkişisine önceden olduğu gibi raporlu kroki düzenlettirilmeli, ondan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.Makemece bu yönlerin gözetilmeyerek eksik incelemeye dayalı karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi,
Kabule görede;davaya konu edilen ve bu nedenle itirazlı bırakılan 110 ada 241 nolu parsel hakkında sicil oluşturmaya esas olacak olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiş olmasıda doğru değildir.
Davalı … …’ın temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine 31.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.