Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2006/4335 E. 2006/7930 K. 17.10.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/4335
KARAR NO : 2006/7930
KARAR TARİHİ : 17.10.2006

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı karşı davalı … tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Hükmüne uyulan Yargıtay bozma kararında özetle: Yerinde yeniden keşif yapılarak 9.6.1987 tarihli senedin bilirkişi aracılığı ile uygulaması yapılarak davaya konu taşınmazlardan hangilerini kapsadığının kesin olarak saptanması, her bir taşınmazın kimden kaldığının, … ve …’den kalmaları halinde adı geçenlerin terekelerinin taksim edilip edilmediğinin, edilmişse hangi tarihte edildiğinin, her mirasçıya hangi mevkiden taşınmaz mal verildiğinin, 18 ve 69 nolu parsellerin …’ın şahsi yerleri olup olmadığının, herbir taşınmazda kimlerin hangi tarihten beri zilyet ettiklerinin olaylara dayıl olarak bilirkişi ve tanıklardan ayrı ayrı sorulup saptanması gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra davacının ve birleştirilen dosyaların davacılarının davalarının reddine, dava konusu taşınmazların tesbit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı karşı davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, 3402 sayılı yasanın 36. maddesi uyarınca keşif giderlerinin mahkeme veznesine verilen süre içinde depo edilmediği ve bunun sonucu olarak davacıların davalarını kanıtlayamadıkları gerekçesiyle davaların reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya içeriğine ve yasa hükümlerine uygun düşmemektedir.
Bir davada yargılama giderlerinin ödenmemesi yada verilen önele karşın keşfe gidilmemesi durumunda yapılması gereken işlemin nelerden ibaret olduğu 3402 sayılı Kadastro Yasasının 36. ve HYUY’nın 163 ve 414. maddelerinde belirtilmiştir. HYUY’nın 163. maddesinde biri yasal diğeri hakim tarafından tanınan iki türlü önelin varlığı kabul edilmiş olup bu önellere uyulmaması durumunda doğacak hukuki sonuçlar açıklanmıştır.
Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra bozma gereğince öncelikle 9.6.1987 tarihli senedin bilirkişi aracılığıyla uygulaması yapılarak davaya konu taşınmazlardan hangilerini kapsadığının kesin olarak saptanması taksimin yapılıp yapılmadığının, yapılmışsa her bir taşınmazın yada taşınmaz bölümlerinin kimlere verildiğinin belirlenmesi amacı ile mahallinde keşif yapılmasına karar verilmiştir. Yapılacak keşfin tamamlayıcı nitelikte bir keşif olduğu kuşkusuzdur. Tamamlayıcı keşif re’sen yapılması gereken işlemlerdendir. 3402 sayılı Kadastro Yasasının 36 ve Usulün 414. maddelerinde re’sen yapılması gereken araştırma ve soruşturma işlemleri için gerekli giderlerin ilerde haksız çıkacak taraftan alınmak üzere bütçeye konulan ödenekten karşılanacağı hükme bağlandığına göre davacının adli müzaharet isteminde bulunarak keşif giderleri yatırmayacağını bildirmesi sonuca etkili değildir.
Bu durum karşısında, gerekli keşif giderlerinin bütçenin ilgili bölümünden karşılanarak hükmüne uyulan bozma ilamında öngörüldüğü gibi araştırma ve uygulama yapılıp hasıl olacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davacı-karşı davalı …’ın temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine 17.10.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.